Gerçek bir Bodrum âşığı Nedim Göknil, Bodrum'un bir doğa cenneti olduğu günlerden kirlenmiş bugününe dek anlatıyor bu kasabayı. Sokaklannda gezerken sadece İstanbul'daki büyük mağazalann şubelerini görenler, koylarında çirkin sitelere gözleri takılanlar, elektriğin saatlerle verildiği, incir kokusunun tüm sokaklara sindiği hanların gerçek han, evlerin taş olduğu günlerini unuttular Bodrum'un. Oysa Bodrum, insanları, doğası ve doğallığıyla Bodrum olmuştu bir vakitler.
Bodrum'un o günden bugüne gelişini, 60'larda gencecik olanların eğlenceli hayatlarını, dünyanın bambaşka ve tertemiz olduğu günleri merak edenler için tadına duyamayacağınız anılar...
"Bodrum da farklı değil. O da yılgın, bıkfem ve daha da önemlisi yorgun, istemiyor artık kırıcıların, dozerlerin, greyderlerin, transmikserlerin ırzına geçmeye deuam etmesini. 'Ne olur birkaç dönüm çamlık kalsın, sidikli meşelerimi, mandalina bahçelerimi bağışlayın 1 diye adeta yalvarıyor. Ama kimin umurunda..."
Gerçek bir Bodrum âşığı Nedim Göknil, Bodrum'un bir doğa cenneti olduğu günlerden kirlenmiş bugününe dek anlatıyor bu kasabayı. Sokaklannda gezerken sadece İstanbul'daki büyük mağazalann şubelerini görenler, koylarında çirkin sitelere gözleri takılanlar, elektriğin saatlerle verildiği, incir kokusunun tüm sokaklara sindiği hanların gerçek han, evlerin taş olduğu günlerini unuttular Bodrum'un. Oysa Bodrum, insanları, doğası ve doğallığıyla Bodrum olmuştu bir vakitler.
Bodrum'un o günden bugüne gelişini, 60'larda gencecik olanların eğlenceli hayatlarını, dünyanın bambaşka ve tertemiz olduğu günleri merak edenler için tadına duyamayacağınız anılar...
"Bodrum da farklı değil. O da yılgın, bıkfem ve daha da önemlisi yorgun, istemiyor artık kırıcıların, dozerlerin, greyderlerin, transmikserlerin ırzına geçmeye deuam etmesini. 'Ne olur birkaç dönüm çamlık kalsın, sidikli meşelerimi, mandalina bahçelerimi bağışlayın 1 diye adeta yalvarıyor. Ama kimin umurunda..."