Soğuk Savaş sonrası güvenliğin tanımı gelişmiştir. Yeni güvenlik tanımı ile birlikte, bölgesel güvenlik analizi ön plana çıkmıştır. Bölgesel güvenlik analizi yapılırken, büyük güçlerin rolünün vurgulanması veya ülke içine odaklanılması yeterli değildir. İçsel koşullar, bölgesel ilişkiler ve dış güçlerin etkisinin bir arada analiz edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda elinizdeki kitap, teorik açıklayıcı çerçeve ile Afganistan’da 11 Eylül’den sonra yaşanan güvenlik sorunlarını ve bu durumun çevresine etkisini, küresel, bölgesel ve içsel koşullar bağlamında değerlendirme çabasıyla oluşturuldu.Afganistan güçlü devletlerce çevrelenmiş zayıf bir ülkedir. 11 Eylül’den önce Pakistan, Hindistan, Rusya, İran ve ABD, Afganistan’da sivil savaşın devam etmesi ile kendi çıkarların korumaya çalışmışlardır. Bugün ise, Afganistan’daki güvenlik sorunlarının çözümlenmesi için çok taraflı barış görüşmelerinin olasılığı sorgulanmaktadır. Yani gerçekler sorunların yalnızca askeri olarak çözümlenemeyeceğini göstermektedir. Tüm bu gelişmeler analiz etmeye çalışan bu kitabın, bölgesel güvenliği daha iyi anlamaya katkısı olabileceğini düşünmekteyim.
Soğuk Savaş sonrası güvenliğin tanımı gelişmiştir. Yeni güvenlik tanımı ile birlikte, bölgesel güvenlik analizi ön plana çıkmıştır. Bölgesel güvenlik analizi yapılırken, büyük güçlerin rolünün vurgulanması veya ülke içine odaklanılması yeterli değildir. İçsel koşullar, bölgesel ilişkiler ve dış güçlerin etkisinin bir arada analiz edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda elinizdeki kitap, teorik açıklayıcı çerçeve ile Afganistan’da 11 Eylül’den sonra yaşanan güvenlik sorunlarını ve bu durumun çevresine etkisini, küresel, bölgesel ve içsel koşullar bağlamında değerlendirme çabasıyla oluşturuldu.Afganistan güçlü devletlerce çevrelenmiş zayıf bir ülkedir. 11 Eylül’den önce Pakistan, Hindistan, Rusya, İran ve ABD, Afganistan’da sivil savaşın devam etmesi ile kendi çıkarların korumaya çalışmışlardır. Bugün ise, Afganistan’daki güvenlik sorunlarının çözümlenmesi için çok taraflı barış görüşmelerinin olasılığı sorgulanmaktadır. Yani gerçekler sorunların yalnızca askeri olarak çözümlenemeyeceğini göstermektedir. Tüm bu gelişmeler analiz etmeye çalışan bu kitabın, bölgesel güvenliği daha iyi anlamaya katkısı olabileceğini düşünmekteyim.