Bolkvâdze-zâde İbrahim Kadem ve Manzum İki Eseri: Delîlü'l-Harameyn - Mevlidü'n-Nebî
Edebiyat tarihinin gün yüzüne çıkmamış sîmâlarından biri olan Bolkvâdze-zâde el-Hâc İbrahim Kadem, 1824-1897 yılları arasında yaşamış, başta kuzey ve kuzeydoğu Anadolu olmak üzere çeşitli bölgelerde kaymakamlık yapmış aslen Gürcü kökenli bir devlet memurudur. Şairin, Delîlü'l-Harameyn ve Mevlidü'n-Nebî adında iki manzum eseri vardır.
Delîlü''l-Harameyn, yekûnu 119 beyit ve bendden oluşan hem menâsik-i hac hem de menâzil-i hac türünde bir kasidedir. Taşbaskı bir nüshası şahsî kitaplığımızda bulunan eser, 1873 yılında bastırılmıştır. Mevlidü'n-Nebî, müstakil bir eser olmayıp 26 şiirin birleşiminden oluşmaktadır. 1885 yılında Taşköprü'de kaymakamlık yaptığı dönemde tab edilmiştir. Gazel, kaside, muhammes, tercî-bend, müseddes gibi beş farklı nazım şekliyle tertip edilen bu mevlid, Türk edebiyatındaki yaklaşık 150 mevlid içerisinde en aykırı metin konumundadır.
Daha evvel üzerinde bir neşir yapılmayan bu iki manzumenin tanıtılıp incelenmesiyle tür literatürüne ve hakkındaki bilgilere sadece arşiv belgelerinden ulaşabildiğimiz İbrahim Kadem hakkında yapılacak olan yeni çalışmalara katkı sunması beklenmektedir
Bolkvâdze-zâde İbrahim Kadem ve Manzum İki Eseri: Delîlü'l-Harameyn - Mevlidü'n-Nebî
Edebiyat tarihinin gün yüzüne çıkmamış sîmâlarından biri olan Bolkvâdze-zâde el-Hâc İbrahim Kadem, 1824-1897 yılları arasında yaşamış, başta kuzey ve kuzeydoğu Anadolu olmak üzere çeşitli bölgelerde kaymakamlık yapmış aslen Gürcü kökenli bir devlet memurudur. Şairin, Delîlü'l-Harameyn ve Mevlidü'n-Nebî adında iki manzum eseri vardır.
Delîlü''l-Harameyn, yekûnu 119 beyit ve bendden oluşan hem menâsik-i hac hem de menâzil-i hac türünde bir kasidedir. Taşbaskı bir nüshası şahsî kitaplığımızda bulunan eser, 1873 yılında bastırılmıştır. Mevlidü'n-Nebî, müstakil bir eser olmayıp 26 şiirin birleşiminden oluşmaktadır. 1885 yılında Taşköprü'de kaymakamlık yaptığı dönemde tab edilmiştir. Gazel, kaside, muhammes, tercî-bend, müseddes gibi beş farklı nazım şekliyle tertip edilen bu mevlid, Türk edebiyatındaki yaklaşık 150 mevlid içerisinde en aykırı metin konumundadır.
Daha evvel üzerinde bir neşir yapılmayan bu iki manzumenin tanıtılıp incelenmesiyle tür literatürüne ve hakkındaki bilgilere sadece arşiv belgelerinden ulaşabildiğimiz İbrahim Kadem hakkında yapılacak olan yeni çalışmalara katkı sunması beklenmektedir