Bomba ( 160 Sayfa)Tavanı ve duvarları uzun bir kışın isleriyle karamış, bu odada tutuklu gibi duran bodur ve çirkin ocak, içindeki odunları sanki öfkeyle yakıyor, bir an önce yutmağa çalışıyordu. Hızla tutuşarak uzanan ve sönen alevler, mandolinle heyecanlı sosyalist marşını çalan genç Boris'i, karşısında ezelî ve sonuçlanmaz millî çorabını ören güzel karısı Magda'yı hafif ve akıcı bir kırmızıya boyuyor, bütün odayı kaplayan büyük ve kötünün gölgelerini titretiyordu. Dışarıda vahşi ve soğuk bir Şubat gecesi vardı. Kudurmuş bir rüzgâr, küçük pencerenin örtülmüş kapaklarına çarpıyordu. Ortadaki kalın ayaklı kaba ve iri masanın etrafında, yine kaba ve biçimsiz sandalyeler duruyor, çalınan mandolinin keskin sesini dinler gibi uyukluyorlardı. Ocağın üstündeki harap ve eski saat gece yarısını geçmiş olduğunu gösteriyordu.
Bomba ( 160 Sayfa)Tavanı ve duvarları uzun bir kışın isleriyle karamış, bu odada tutuklu gibi duran bodur ve çirkin ocak, içindeki odunları sanki öfkeyle yakıyor, bir an önce yutmağa çalışıyordu. Hızla tutuşarak uzanan ve sönen alevler, mandolinle heyecanlı sosyalist marşını çalan genç Boris'i, karşısında ezelî ve sonuçlanmaz millî çorabını ören güzel karısı Magda'yı hafif ve akıcı bir kırmızıya boyuyor, bütün odayı kaplayan büyük ve kötünün gölgelerini titretiyordu. Dışarıda vahşi ve soğuk bir Şubat gecesi vardı. Kudurmuş bir rüzgâr, küçük pencerenin örtülmüş kapaklarına çarpıyordu. Ortadaki kalın ayaklı kaba ve iri masanın etrafında, yine kaba ve biçimsiz sandalyeler duruyor, çalınan mandolinin keskin sesini dinler gibi uyukluyorlardı. Ocağın üstündeki harap ve eski saat gece yarısını geçmiş olduğunu gösteriyordu.