“Ey kardeşim! Devlet, bize ezelde nasip kılınmışken senin takdire rıza göstermemenin sebebi nedir? Sen iki mübarek belde olan Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere'nin hacısıyım diye iftihar ediyorsun, fakat şu dünya saltanatına olan ihtirasın nedir?
Kardeşim, vatan ümmetin malıdır. Bölünürse Devlet gücünü kaybeder. Neticede güçsüz beyliklere döneriz. U büyük bir vebal olur. Gövdem ikiye bölünür de, ümmet toprağı bölünmez!
Gel birlik olalım, beraber yürüyelim; devletimiz güçlü olsun ki; millet rahat etsin, dinini rahat yaşasın… Yoksa bu vebal, dünyada da ahrette de bize yatar
“Ey kardeşim! Devlet, bize ezelde nasip kılınmışken senin takdire rıza göstermemenin sebebi nedir? Sen iki mübarek belde olan Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere'nin hacısıyım diye iftihar ediyorsun, fakat şu dünya saltanatına olan ihtirasın nedir?
Kardeşim, vatan ümmetin malıdır. Bölünürse Devlet gücünü kaybeder. Neticede güçsüz beyliklere döneriz. U büyük bir vebal olur. Gövdem ikiye bölünür de, ümmet toprağı bölünmez!
Gel birlik olalım, beraber yürüyelim; devletimiz güçlü olsun ki; millet rahat etsin, dinini rahat yaşasın… Yoksa bu vebal, dünyada da ahrette de bize yatar