Bu Kulaklar Neler Duydu Türkiye’de Konferans Çevirmenliğinin 50 Yılı

Stok Kodu:
9786057637307
Boyut:
15x23
Sayfa Sayısı:
344
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%24 indirimli
399,00TL
303,24TL
Taksitli fiyat: 9 x 37,06TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786057637307
865978
Bu Kulaklar Neler Duydu
Bu Kulaklar Neler Duydu Türkiye’de Konferans Çevirmenliğinin 50 Yılı
303.24

İlk olarak 1991’de, Körfez Savaşı televizyonlardan canlı olarak yayınlanırken ekranların alt köşesinde açılan küçük kutucukta gördük onları. İngilizce yayını Türkçeye çeviriyorlardı. Ama 1983’te, İstanbul Film Festivali’nde Türkçe altyazısı olmayan filmlerin gösterimi sırasında beyaz perdede konuşulanları anı anına çevirenler de onlardı. Başbakanların, cumhurbaşkanlarının kulağının dibinde de görmüşlüğümüz vardır bu “hanımefendiler ve beyefendileri.”

Her şey 1960’ların ilk yarısında Ekonomik ve Sosyal Etüdler Konferans Heyeti’nin gazetelere verdiği ilanlarla başlamıştı: İleri derecede yabancı dil bilen, genel kültürü zengin, iyi yetişmiş gençler aranıyordu. Amaç verilecek eğitim yoluyla konferans çevirmeni yetiştirmekti. Başvuranların çoğu o güne dek böyle bir mesleğin varlığından bile haberdar değildi. Ama oldular. İlk konferanslarından bugüne, sendika toplantılarından, zeytinciliğe, çok farklı alanlarda sözlü çeviriler yaptılar; ülkenin ve anadillerinin yıllar içinde değişimini gözlemlediler. Üniversitelerde bölümler kurdular, yeni nesil çevirmenleri yetiştirdiler; gazete ilanıyla tesadüfen seçtikleri işi saygın bir mesleğe dönüştürdüler.

1969’da birkaç çevirmenin girişimiyle kurulan, yıllar içinde çalışma etiği ve ilkelerini geliştirerek gerçek anlamda bir meslek kuruluşuna dönüşen Türkiye Konferans Tercümanları Derneği’nin üç kuşağı bu kitapta bir araya geliyor, kaybettiklerini anıyor. Hep başkalarına ses olan konferans çevirmenleri, şimdi kulaklıkları çıkarıyor ve mesleklerinin hikâyesini anlatırken Türkiye’nin yakın tarihine bir başka yönden tanıklık ediyorlar.

İlk olarak 1991’de, Körfez Savaşı televizyonlardan canlı olarak yayınlanırken ekranların alt köşesinde açılan küçük kutucukta gördük onları. İngilizce yayını Türkçeye çeviriyorlardı. Ama 1983’te, İstanbul Film Festivali’nde Türkçe altyazısı olmayan filmlerin gösterimi sırasında beyaz perdede konuşulanları anı anına çevirenler de onlardı. Başbakanların, cumhurbaşkanlarının kulağının dibinde de görmüşlüğümüz vardır bu “hanımefendiler ve beyefendileri.”

Her şey 1960’ların ilk yarısında Ekonomik ve Sosyal Etüdler Konferans Heyeti’nin gazetelere verdiği ilanlarla başlamıştı: İleri derecede yabancı dil bilen, genel kültürü zengin, iyi yetişmiş gençler aranıyordu. Amaç verilecek eğitim yoluyla konferans çevirmeni yetiştirmekti. Başvuranların çoğu o güne dek böyle bir mesleğin varlığından bile haberdar değildi. Ama oldular. İlk konferanslarından bugüne, sendika toplantılarından, zeytinciliğe, çok farklı alanlarda sözlü çeviriler yaptılar; ülkenin ve anadillerinin yıllar içinde değişimini gözlemlediler. Üniversitelerde bölümler kurdular, yeni nesil çevirmenleri yetiştirdiler; gazete ilanıyla tesadüfen seçtikleri işi saygın bir mesleğe dönüştürdüler.

1969’da birkaç çevirmenin girişimiyle kurulan, yıllar içinde çalışma etiği ve ilkelerini geliştirerek gerçek anlamda bir meslek kuruluşuna dönüşen Türkiye Konferans Tercümanları Derneği’nin üç kuşağı bu kitapta bir araya geliyor, kaybettiklerini anıyor. Hep başkalarına ses olan konferans çevirmenleri, şimdi kulaklıkları çıkarıyor ve mesleklerinin hikâyesini anlatırken Türkiye’nin yakın tarihine bir başka yönden tanıklık ediyorlar.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat