Buhara Yanıyor - Arapların Türk Katliamları

Stok Kodu:
9786257016674
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
408
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
500,00TL
350,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 42,78TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786257016674
1364228
Buhara Yanıyor - Arapların Türk Katliamları
Buhara Yanıyor - Arapların Türk Katliamları
350.00

Bu roman, Türkiye’de henüz gelişmemiş olan tarihi romancılık dalında iddialı bir kitaptır!
İslamiyet’in yayılmaya başlamasıyla Orta Asya’ya giren Araplar, çok kanlı Türk katliamlarına giriştiler. 674 yılında Übeydullah Bin Ziyad’la başlayan katliamlar, daha sonra Said bin Osman, Mühelleb ve Yezid zamanında artarak devam etti.
O dönemde Buhara Kabac Hatun tarafından yönetilmekteydi. Kabac Hatun’un kahramanca savunmasına rağmen, diğer Türk boylarının yeterince yardım etmemesi yüzünden Buhara’yı işgal eden Arap-İslam orduları burada çok kanlı katliamlar yaptılar. Buhara yerle bir edilerek haraca bağlandı.
Übeydullah bin Ziyad 2000 Türk gencini savaşçı olarak aldıktan sonra binlercesini de Basra Körfezi’ne götürüp köle olarak satar. Arap-İslam ordusu yedi yaşından yetmiş yaşına kadar her kadına tecavüz eder, savaş ganimeti olarak alır.
Onun ardından Said bin Osman da aynı katliamları yaparak, Buhara’dan rehine olarak aldığı gençleri Horasan’da bırakacağını söylemesine rağmen sözünde durmaz. Medine’ye götürüp köle olarak çalıştırmak istediği bu gençler tarafından öldürülür.
Said bin Osman’dan sonra gelecek olan Irak ve Horasan valileri Kuteybe, Mühelleb ve Yezid tarafından daha vahşi katliamlar yapıldı. Binlerce Türk’ü öldürerek 24 km boyunca çarmıha gerdiler, bir diğeri 14 bin Türk’ü öldürerek kanından değirmen döndürüp öğütülen undan ekmek yapıp yedi.
Tamamen gerçek olaylardan esinlenerek yazılan bu romanda Maveraün nehrinde yaşayan Türklerin efsanevi direnişlerini nefes nefese okuyacaksınız.
Bu roman aynı zamanda resmi tarihimizin “İslamiyet’e zarar gelir” anlayışıyla gizlediği, elli yıllık Orta Asya tarihini ilk kez en gerçekçi ve cesurca anlatması bakımından, konusunda tektir.

Bu roman, Türkiye’de henüz gelişmemiş olan tarihi romancılık dalında iddialı bir kitaptır!
İslamiyet’in yayılmaya başlamasıyla Orta Asya’ya giren Araplar, çok kanlı Türk katliamlarına giriştiler. 674 yılında Übeydullah Bin Ziyad’la başlayan katliamlar, daha sonra Said bin Osman, Mühelleb ve Yezid zamanında artarak devam etti.
O dönemde Buhara Kabac Hatun tarafından yönetilmekteydi. Kabac Hatun’un kahramanca savunmasına rağmen, diğer Türk boylarının yeterince yardım etmemesi yüzünden Buhara’yı işgal eden Arap-İslam orduları burada çok kanlı katliamlar yaptılar. Buhara yerle bir edilerek haraca bağlandı.
Übeydullah bin Ziyad 2000 Türk gencini savaşçı olarak aldıktan sonra binlercesini de Basra Körfezi’ne götürüp köle olarak satar. Arap-İslam ordusu yedi yaşından yetmiş yaşına kadar her kadına tecavüz eder, savaş ganimeti olarak alır.
Onun ardından Said bin Osman da aynı katliamları yaparak, Buhara’dan rehine olarak aldığı gençleri Horasan’da bırakacağını söylemesine rağmen sözünde durmaz. Medine’ye götürüp köle olarak çalıştırmak istediği bu gençler tarafından öldürülür.
Said bin Osman’dan sonra gelecek olan Irak ve Horasan valileri Kuteybe, Mühelleb ve Yezid tarafından daha vahşi katliamlar yapıldı. Binlerce Türk’ü öldürerek 24 km boyunca çarmıha gerdiler, bir diğeri 14 bin Türk’ü öldürerek kanından değirmen döndürüp öğütülen undan ekmek yapıp yedi.
Tamamen gerçek olaylardan esinlenerek yazılan bu romanda Maveraün nehrinde yaşayan Türklerin efsanevi direnişlerini nefes nefese okuyacaksınız.
Bu roman aynı zamanda resmi tarihimizin “İslamiyet’e zarar gelir” anlayışıyla gizlediği, elli yıllık Orta Asya tarihini ilk kez en gerçekçi ve cesurca anlatması bakımından, konusunda tektir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat