Öykülerin bir kısmı yaşanmış olayların; çoğu da anlatılan duyum ve gözlem sonucu öykümsü olarak kaleme alınmıştır. Halkın, bulanık suda çırpınarak nasıl yüzmeye çalıştığı sosyal içerikli, toplumsal ağırlıklı olarak; halk diliyle halka anlatılıyor. Susan Sontag bir yazar için: “Yazar, çektiği acıyı sanatta elde edeceği kazanç uğruna kullanmayı keşfeden kişidir” diyor. Kafka'da: “Gerçek edebiyat, eğlendirirken bilgilendirir. Okuduğunuz kitap bir yumruk gibi tepemize inip bizi uyarmadıktan sonra neye yarar?” diyor. Evet, acıtarak güldürmek; uyanışın tırmandığı yüce merdivendir. Umarım ki okuyanlar faydalanır!..
Öykülerin bir kısmı yaşanmış olayların; çoğu da anlatılan duyum ve gözlem sonucu öykümsü olarak kaleme alınmıştır. Halkın, bulanık suda çırpınarak nasıl yüzmeye çalıştığı sosyal içerikli, toplumsal ağırlıklı olarak; halk diliyle halka anlatılıyor. Susan Sontag bir yazar için: “Yazar, çektiği acıyı sanatta elde edeceği kazanç uğruna kullanmayı keşfeden kişidir” diyor. Kafka'da: “Gerçek edebiyat, eğlendirirken bilgilendirir. Okuduğunuz kitap bir yumruk gibi tepemize inip bizi uyarmadıktan sonra neye yarar?” diyor. Evet, acıtarak güldürmek; uyanışın tırmandığı yüce merdivendir. Umarım ki okuyanlar faydalanır!..