Bir bekleyişin Hikâyesi…
Her akşam gurup vakti ağlamak istiyorum…
Bir martı sürüsü gelip saçlarınıza konsun istediğiniz anlar oldu mu hiç? Ya deniz tüm tuzluluğuyla gözlerinizden akıp gitmesini istediniz mi? Ya da bir hayat boyu güneş hep bir gurup vaktinde, istediğiniz göğün o yerinde, denize hiç batmadan ve göğe hiç yükselmeden yerli yerince kalmasını? Ne kadar da eski bu takvimler? Neden bu güneşi benim için çalan müneccimler yok? Hani neredeler?
Her akşam gurup vakti söz verirdim, bu defa ağlamak yok diye. Sonra güneş yavaş yavaş denizin karanlığına batıp yok olurken, karşı konulmaz bir istek ve coşkuyla ağlamak, hüngür hüngür ağlamak istiyordum.
Ah ağlamak. Demek bugüne, o günlerin anısından arta kalmış kurumuş gözlerim. O günü hiç unutamam.
Gelmemişti…
Bir bekleyişin Hikâyesi…
Her akşam gurup vakti ağlamak istiyorum…
Bir martı sürüsü gelip saçlarınıza konsun istediğiniz anlar oldu mu hiç? Ya deniz tüm tuzluluğuyla gözlerinizden akıp gitmesini istediniz mi? Ya da bir hayat boyu güneş hep bir gurup vaktinde, istediğiniz göğün o yerinde, denize hiç batmadan ve göğe hiç yükselmeden yerli yerince kalmasını? Ne kadar da eski bu takvimler? Neden bu güneşi benim için çalan müneccimler yok? Hani neredeler?
Her akşam gurup vakti söz verirdim, bu defa ağlamak yok diye. Sonra güneş yavaş yavaş denizin karanlığına batıp yok olurken, karşı konulmaz bir istek ve coşkuyla ağlamak, hüngür hüngür ağlamak istiyordum.
Ah ağlamak. Demek bugüne, o günlerin anısından arta kalmış kurumuş gözlerim. O günü hiç unutamam.
Gelmemişti…