Osmanlı Devleti’nden ilkel bir tarım ve hayvancılık devralan Türkiye Cumhuriyeti, tohum ıslah istasyonları, zirai kombinalar gibi kuruluşlarla tarımsal kalkınmaya öncülük eder. Atatürk’ün ve İsmet İnönü’nün ısrarla takipçisi oldukları çiftçiyi yeterli toprağa kavuşturma fikri, Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu ile hukuken hayata geçirilse de beklentileri karşılamaktan oldukça uzaktır. Lozan Barış Antlaşması ile çizilen sınırlar içinde kalan yabancılara ait demiryolları 1920-1950 döneminde millîleştirilirken “bir karış fazla şimendifer” ilkesi doğrultusunda yeni hatlar da döşenir. Kara yolu ulaşımında ise Halil Rıfat Paşa’nın “Gidemediğin yer senin değildir.” sözü ilke edinilir, 1950 sonrasında karayolu yapımındaki atılım başlatılır. Uçak ve uçak motoru yapımına girişilip, uçak ihraç edebilen bir ülke konumuna gelinse de bu olumlu adımlar sürdürülemez. Büyük bir heyecanla uçak yapımı konusunda girişimlerde bulunan Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ da devletten gerekli desteği bulamaz.
Osmanlı Devleti’nden ilkel bir tarım ve hayvancılık devralan Türkiye Cumhuriyeti, tohum ıslah istasyonları, zirai kombinalar gibi kuruluşlarla tarımsal kalkınmaya öncülük eder. Atatürk’ün ve İsmet İnönü’nün ısrarla takipçisi oldukları çiftçiyi yeterli toprağa kavuşturma fikri, Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu ile hukuken hayata geçirilse de beklentileri karşılamaktan oldukça uzaktır. Lozan Barış Antlaşması ile çizilen sınırlar içinde kalan yabancılara ait demiryolları 1920-1950 döneminde millîleştirilirken “bir karış fazla şimendifer” ilkesi doğrultusunda yeni hatlar da döşenir. Kara yolu ulaşımında ise Halil Rıfat Paşa’nın “Gidemediğin yer senin değildir.” sözü ilke edinilir, 1950 sonrasında karayolu yapımındaki atılım başlatılır. Uçak ve uçak motoru yapımına girişilip, uçak ihraç edebilen bir ülke konumuna gelinse de bu olumlu adımlar sürdürülemez. Büyük bir heyecanla uçak yapımı konusunda girişimlerde bulunan Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ da devletten gerekli desteği bulamaz.