"Sinirlenen, öfkelenen, sevinen yüzünden eser yok şimdi. Yastığa başını gömmüş, kımıldamadan uyuyor. Aralık duran ağzıyla çocuksu bir ifade beliriyor yüzünde. Dudaklarının üzerinde parmaklarımı gezdiriyorum. Kulaklarını okşuyorum. Saçlarını usul usul tarıyorum, her bir teline ayrı ayrı dokunuyorum. Birden silkinip kalkmasını, bana cevap vermesini istiyorum. O hiç kıpırdamadan uyuyor. Pürüzsüz, esmer teni öyle güzel görünüyor ki. Yalnızca yanaklarına hafif bir kırmızılık yayılmış. Geniş omuzları, ince beli, diri göğüsleri beni yeniden büyülüyor."
İlk kitabı Barikattaki Çocuk'la yayın dünyasına hızlı bir giriş yapan Ayhan Bozkurt, "Bütün Aşklar Birbirine Benzer, Biri Hariç" adlı ikinci kitabında günümüz aşklarını, kadın erkek ilişkilerini, iktidar ve medya arasındaki kirli oyunlar ekseninde işliyor.
"Sinirlenen, öfkelenen, sevinen yüzünden eser yok şimdi. Yastığa başını gömmüş, kımıldamadan uyuyor. Aralık duran ağzıyla çocuksu bir ifade beliriyor yüzünde. Dudaklarının üzerinde parmaklarımı gezdiriyorum. Kulaklarını okşuyorum. Saçlarını usul usul tarıyorum, her bir teline ayrı ayrı dokunuyorum. Birden silkinip kalkmasını, bana cevap vermesini istiyorum. O hiç kıpırdamadan uyuyor. Pürüzsüz, esmer teni öyle güzel görünüyor ki. Yalnızca yanaklarına hafif bir kırmızılık yayılmış. Geniş omuzları, ince beli, diri göğüsleri beni yeniden büyülüyor."
İlk kitabı Barikattaki Çocuk'la yayın dünyasına hızlı bir giriş yapan Ayhan Bozkurt, "Bütün Aşklar Birbirine Benzer, Biri Hariç" adlı ikinci kitabında günümüz aşklarını, kadın erkek ilişkilerini, iktidar ve medya arasındaki kirli oyunlar ekseninde işliyor.