“Tanrı ve inanç hakkındaki dünkü sohbet, beni, gerçekleştirmek için bütün hayatımı adayabileceğim muazzam bir düşünceye sevk etti. İnsanlığın gelişimine, İsa’nın dinine uygun ama bütün gizemlerden ve pratik dini ritüellerden arındırılmış, öbür dünyadaki mutluluğu değil yeryüzündeki mutluluğu veren yeni bir din yaratma düşüncesi.
Bu düşüncenin gerçekleşmesi için bunu amaç edinen nesiller gerektiğini biliyorum. Bir nesil bu düşünceyi diğerine miras bırakacak ve bir gün fanatizm ya da akıl onu hayata geçirecek. İnsanları dinle birleştirmek için bilinçli bir şekilde hareket etmek, işte beni içine alacağını umduğum düşüncenin temeli budur,” diye yazıyordu 1855 yılında günlüğüne. Geri kalan yaşamının büyük bölümünü din üzerine çalışmalara ayıran Tolstoy, belki de kendi hayalinin bir gün gerçekleşebileceğini düşünebilmemiz için bu büyük mirası gelecek nesillere bıraktı.
“Tanrı ve inanç hakkındaki dünkü sohbet, beni, gerçekleştirmek için bütün hayatımı adayabileceğim muazzam bir düşünceye sevk etti. İnsanlığın gelişimine, İsa’nın dinine uygun ama bütün gizemlerden ve pratik dini ritüellerden arındırılmış, öbür dünyadaki mutluluğu değil yeryüzündeki mutluluğu veren yeni bir din yaratma düşüncesi.
Bu düşüncenin gerçekleşmesi için bunu amaç edinen nesiller gerektiğini biliyorum. Bir nesil bu düşünceyi diğerine miras bırakacak ve bir gün fanatizm ya da akıl onu hayata geçirecek. İnsanları dinle birleştirmek için bilinçli bir şekilde hareket etmek, işte beni içine alacağını umduğum düşüncenin temeli budur,” diye yazıyordu 1855 yılında günlüğüne. Geri kalan yaşamının büyük bölümünü din üzerine çalışmalara ayıran Tolstoy, belki de kendi hayalinin bir gün gerçekleşebileceğini düşünebilmemiz için bu büyük mirası gelecek nesillere bıraktı.