"Günümüzde Müslümanlar îmanlarındaki zaaf nedeniyle yüce dinimizin kendilerine gerekli kıldığı hükümleri yerine getirme hususunda farklı kısımlara ayrılmışlardır. Şöyle ki, İnandığını söylediği hâlde yaptıkları birçok şey îman esaslarına münâfî olanlar. İnandıkları hâlde dininin emir ve yasaklarını hiç önemsemeyenler. Sadece îman ve ibâdetlerle yetinip muamele, muâşere ve ahlâk kurallarına gerektiği gibi riayet edemeyenler. İşte bunlar biz Müslümanlarda baş gösteren hastalıklardır. Bir hastalığın tedavisi için önlemler vaktinde alınırsa, hasta bir şekilde şifâya kavuşacaktır. Aksi takdirde hastalık günden güne büyüyerek, hastanın hayatını tehdit etmeye başlayacaktır. Bunun gibi dinî konularda baş gösteren hastalıkların tedavisi eğer vaktinde yani hayat sermayesi bitmezden evvel yapılırsa, keremi bol Mevlâ’mız geçmişimizi bağışlayacaktır. Eğer tedavide geç kalınırsa, bu hastalıklardan her biri telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır."
"Günümüzde Müslümanlar îmanlarındaki zaaf nedeniyle yüce dinimizin kendilerine gerekli kıldığı hükümleri yerine getirme hususunda farklı kısımlara ayrılmışlardır. Şöyle ki, İnandığını söylediği hâlde yaptıkları birçok şey îman esaslarına münâfî olanlar. İnandıkları hâlde dininin emir ve yasaklarını hiç önemsemeyenler. Sadece îman ve ibâdetlerle yetinip muamele, muâşere ve ahlâk kurallarına gerektiği gibi riayet edemeyenler. İşte bunlar biz Müslümanlarda baş gösteren hastalıklardır. Bir hastalığın tedavisi için önlemler vaktinde alınırsa, hasta bir şekilde şifâya kavuşacaktır. Aksi takdirde hastalık günden güne büyüyerek, hastanın hayatını tehdit etmeye başlayacaktır. Bunun gibi dinî konularda baş gösteren hastalıkların tedavisi eğer vaktinde yani hayat sermayesi bitmezden evvel yapılırsa, keremi bol Mevlâ’mız geçmişimizi bağışlayacaktır. Eğer tedavide geç kalınırsa, bu hastalıklardan her biri telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır."