Çekip giden sevgilisinin bıraktığı boşlukta boğulan genç bir adam...
Babasının gölgesiyle kavgalı bir diğeri...
Ve yazarlık hayalini kovalayan genç bir kadın...
Şimdi hayatları değişiyor. Ada'da sular yükseliyor. Gerçek gibi görünen düşler, kurtarıcı gibi görülen çocuklar ve sonsuzluğun bir aya sıkıştığı yeni bir devir...
Artık herkesin kendi kaderini çizmesi, kendi öyküsünü yazması gerekiyor.
“Seni yazıymışsın gibi seviyorum. Boş kâğıtta çizgi oluyorsun, umut veriyorsun. Öbür çizgilerle birleşip sözcük oluyorsun, anlam veriyorsun. Yüzlerce sözcüğe dönüşüyorsun, yaşam veriyorsun. Bir yandan öğretiyorsun, bir yandan da ne az bildiğimi, ne az olduğumu anımsatıyorsun. Yaşamım büyüyor, ölüm gözümde büyüyor. Sen kâğıtları dolduruyorsun, ben belleğime kazıyorum.”
Çekip giden sevgilisinin bıraktığı boşlukta boğulan genç bir adam...
Babasının gölgesiyle kavgalı bir diğeri...
Ve yazarlık hayalini kovalayan genç bir kadın...
Şimdi hayatları değişiyor. Ada'da sular yükseliyor. Gerçek gibi görünen düşler, kurtarıcı gibi görülen çocuklar ve sonsuzluğun bir aya sıkıştığı yeni bir devir...
Artık herkesin kendi kaderini çizmesi, kendi öyküsünü yazması gerekiyor.
“Seni yazıymışsın gibi seviyorum. Boş kâğıtta çizgi oluyorsun, umut veriyorsun. Öbür çizgilerle birleşip sözcük oluyorsun, anlam veriyorsun. Yüzlerce sözcüğe dönüşüyorsun, yaşam veriyorsun. Bir yandan öğretiyorsun, bir yandan da ne az bildiğimi, ne az olduğumu anımsatıyorsun. Yaşamım büyüyor, ölüm gözümde büyüyor. Sen kâğıtları dolduruyorsun, ben belleğime kazıyorum.”