Ormanın derinliklerinde bir nehir, nehrin sonunda bir akasya ağacı...
Gölgesinde minik sincabı bekleyen, ormanın en büyük zürafası.
Peki, minik bir sincap, koca bir zürafaya yardım edebilir mi?
Kim bilir!
Bunu ancak neşeli bir yolculuktan sonra anlayabilir!
Seray Ağar Gülbudak, iyiliği bambaşka bir açıdan ele alıyor bu kitapta. “Büyük” ve “Küçük” kavramlarını kullanarak, iyilik ve önyargılar üzerine düşünmeye davet ediyor okuru. Sahip olduklarımız, yeteneklerimiz ve potansiyelimiz hakkında bambaşka sorgu kapıları açıyor. Bunu yaparken, kullandığı dil, tam da çocuklara has! Neşeli ve bir o kadar da derin!
Ormanın derinliklerinde bir nehir, nehrin sonunda bir akasya ağacı...
Gölgesinde minik sincabı bekleyen, ormanın en büyük zürafası.
Peki, minik bir sincap, koca bir zürafaya yardım edebilir mi?
Kim bilir!
Bunu ancak neşeli bir yolculuktan sonra anlayabilir!
Seray Ağar Gülbudak, iyiliği bambaşka bir açıdan ele alıyor bu kitapta. “Büyük” ve “Küçük” kavramlarını kullanarak, iyilik ve önyargılar üzerine düşünmeye davet ediyor okuru. Sahip olduklarımız, yeteneklerimiz ve potansiyelimiz hakkında bambaşka sorgu kapıları açıyor. Bunu yaparken, kullandığı dil, tam da çocuklara has! Neşeli ve bir o kadar da derin!