“Fikirler Tarihi” sahasının kurucusu Arthur O. Lovejoy’un 1933 William James Dersleri, Antik Yunan’dan modern döneme, ontolojiden siyasete düşüncenin her sahasında hüküm sürmüş bir fikrin; Büyük Varlık Zinciri’nin peşine düşer. Bu tasavvura göre dünya merkezli evren anlayışına eşlik eden ay-altı ve ay-üstü âlemler, maddenin en ilkel formundan Tanrı’ya kadar hiyerarşik olarak düzenlenmiş bu yapı birbirine kenetlenmiş bir zincir oluşturur. Bu zinciri modern epistemik devrim parçalamış, astronomi devrimleriyle eski bir masal derekesine düşürmüştür: Yüzyıllar boyunca insanların muhayyilesine hükmeden bu fikir ironik olarak tanınmaz hâle gelmiş, üzerine inşa edilmiş eserler de okunurluğunu yitirmiştir. Lovejoy, klasik İslâm düşüncesinin de altyapısını oluşturan bu yitik paradigmanın tesis, gelişim ve sönümlenişinin bir tarihini ortaya koyuyor.
“Arthur O. Lovejoy’un Büyük Varlık Zinciri, entelektüel manzaranın aşina olduğumuz bir unsurudur. Pope veya Bonnet’nin, Locke veya Kant’ın, Tyson veya Fontenelle’in, Bruno veya Leibniz’in ve diğer pek çok bilim insanı, filozof, teolog ve edebiyatçının kavramsal dünyalarına nüfuz eden fikirler kümesine Lovejoy’un rehberliği olmadan yaklaşmanın nasıl bir şey olacağını hayal etmek zordur. Lovejoy’un monografisi kırk yıl sonra hâlâ kendisinin öncülük ettiği tarihyazımı türünün, yani Fikirler Tarihi’nin en başarılı örneği olarak duruyor. Başka fikirlerin –özgürlük, doğa, ilerleme, Tanrı– tarihleri yazıldı ama büyük varlık zincirinin sadece bir tarihi var. Böylesine tavizsiz bir bilimsellikle yazılmış çok az kitap, birkaç nesil sonra dahi çok satıyor”
– William Bynum
“Dahiyane ve ufuk açıcı Büyük Varlık Zinciri, Amerikalı en büyük felsefe tarihçisinin başyapıtıdır.”
– Alexandre Koyré
“Hayranlık uyandıran, çarpıcı bir kitap... İnsanlık tarihinin büyük ironileriyle ilgilenen herkes okumalı.”
– Ernest Nagel
“Fikirler Tarihi” sahasının kurucusu Arthur O. Lovejoy’un 1933 William James Dersleri, Antik Yunan’dan modern döneme, ontolojiden siyasete düşüncenin her sahasında hüküm sürmüş bir fikrin; Büyük Varlık Zinciri’nin peşine düşer. Bu tasavvura göre dünya merkezli evren anlayışına eşlik eden ay-altı ve ay-üstü âlemler, maddenin en ilkel formundan Tanrı’ya kadar hiyerarşik olarak düzenlenmiş bu yapı birbirine kenetlenmiş bir zincir oluşturur. Bu zinciri modern epistemik devrim parçalamış, astronomi devrimleriyle eski bir masal derekesine düşürmüştür: Yüzyıllar boyunca insanların muhayyilesine hükmeden bu fikir ironik olarak tanınmaz hâle gelmiş, üzerine inşa edilmiş eserler de okunurluğunu yitirmiştir. Lovejoy, klasik İslâm düşüncesinin de altyapısını oluşturan bu yitik paradigmanın tesis, gelişim ve sönümlenişinin bir tarihini ortaya koyuyor.
“Arthur O. Lovejoy’un Büyük Varlık Zinciri, entelektüel manzaranın aşina olduğumuz bir unsurudur. Pope veya Bonnet’nin, Locke veya Kant’ın, Tyson veya Fontenelle’in, Bruno veya Leibniz’in ve diğer pek çok bilim insanı, filozof, teolog ve edebiyatçının kavramsal dünyalarına nüfuz eden fikirler kümesine Lovejoy’un rehberliği olmadan yaklaşmanın nasıl bir şey olacağını hayal etmek zordur. Lovejoy’un monografisi kırk yıl sonra hâlâ kendisinin öncülük ettiği tarihyazımı türünün, yani Fikirler Tarihi’nin en başarılı örneği olarak duruyor. Başka fikirlerin –özgürlük, doğa, ilerleme, Tanrı– tarihleri yazıldı ama büyük varlık zincirinin sadece bir tarihi var. Böylesine tavizsiz bir bilimsellikle yazılmış çok az kitap, birkaç nesil sonra dahi çok satıyor”
– William Bynum
“Dahiyane ve ufuk açıcı Büyük Varlık Zinciri, Amerikalı en büyük felsefe tarihçisinin başyapıtıdır.”
– Alexandre Koyré
“Hayranlık uyandıran, çarpıcı bir kitap... İnsanlık tarihinin büyük ironileriyle ilgilenen herkes okumalı.”
– Ernest Nagel