Türk yazı dilinin Doğu kolunun 15. ve 20. yüzyıllar arasındaki devresi, Cengiz Kağan’ın ikinci oğlunun adıyla Çağatay Türkçesi veya Cengiz kağan diye adlandırılır. Bugünkü Karluk ve Kıpçak şiveleri de bu yazı dilinden kaynaklanır. Günümüz Roman dillerinin gelişmesinde Latincenin rolü neyse, Çağdaş Türk şiveleri için Çağataycanın rolü de odur.
Kitabın yazarı Macar Türkolog Janos Eckmann, Harezm, Kıpçak ve Çağatay şiveleri üzerine bir dizi çalışma yapmıştır. Bunların arasında 1966 yılında Indiana Üniversitesi yayınlarından Chagatay Manual adıyla yayımlandığı kitabı, 1988 yılında Günay Karaağaç tarafından Türkçeye çevrilmiş ve Çağatayca El Kitabı adıyla İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi yayınları arasından çıkmıştır.
Baskısının kısa zamanda tükenmesinden dolayı, uzun yıllar Türkoloji araştırmacıları ve öğrencileri, bu kitaptan ancak kütüphane kaynağı olarak yararlanmışlardır.Bir baş ucu kaynağı olan Çağatayca El Kitabı, bugün dördüncü baskısı yapılarak araştırmacıların kullanımına sunulmuştur.
Türk yazı dilinin Doğu kolunun 15. ve 20. yüzyıllar arasındaki devresi, Cengiz Kağan’ın ikinci oğlunun adıyla Çağatay Türkçesi veya Cengiz kağan diye adlandırılır. Bugünkü Karluk ve Kıpçak şiveleri de bu yazı dilinden kaynaklanır. Günümüz Roman dillerinin gelişmesinde Latincenin rolü neyse, Çağdaş Türk şiveleri için Çağataycanın rolü de odur.
Kitabın yazarı Macar Türkolog Janos Eckmann, Harezm, Kıpçak ve Çağatay şiveleri üzerine bir dizi çalışma yapmıştır. Bunların arasında 1966 yılında Indiana Üniversitesi yayınlarından Chagatay Manual adıyla yayımlandığı kitabı, 1988 yılında Günay Karaağaç tarafından Türkçeye çevrilmiş ve Çağatayca El Kitabı adıyla İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi yayınları arasından çıkmıştır.
Baskısının kısa zamanda tükenmesinden dolayı, uzun yıllar Türkoloji araştırmacıları ve öğrencileri, bu kitaptan ancak kütüphane kaynağı olarak yararlanmışlardır.Bir baş ucu kaynağı olan Çağatayca El Kitabı, bugün dördüncü baskısı yapılarak araştırmacıların kullanımına sunulmuştur.