Toplumların ilerlemesi, tarım ve sanayi çağından sonra üçüncü aşama olan bilgi çağına ulaşmıştır. Bu çağ, bilimin biricik üretken olduğu ve insanlığın evrim teorisine damgasını vurduğu en son çağdır. Françis Fukayama 1992 yılında yayımlanan Tarihin Sonu ve Son İnsan adlı eserinde kapitalist sistemi, tarihin sonu olarak yorumluyordu.
Gerçekte, Bilgi çağı, bir tez olarak Fukuyamanın ifadesiyle, tarihin sonu mudur; yoksa bir dördüncü dalga düşünülebilinir mi? Batılı bilim insanları, geleceğe yönelik düşünce biçimlerinde herhangi bir şansa yer vermiyorlar. Toplumların ilerleme şeması, üçüncü dalga ile son bulur gibidir. O halde, biz de değişik bir deyimle, Fukayamanın bu kavramını bilimin sonu biçiminde, bilgi toplumu için kullanabiliriz; çünkü bilim, artık öteki kurumların da ötesinde biricikliğini kanıtlayarak yeni bir çağın mesajını sunmaktadır.
Toplumların ilerlemesi, tarım ve sanayi çağından sonra üçüncü aşama olan bilgi çağına ulaşmıştır. Bu çağ, bilimin biricik üretken olduğu ve insanlığın evrim teorisine damgasını vurduğu en son çağdır. Françis Fukayama 1992 yılında yayımlanan Tarihin Sonu ve Son İnsan adlı eserinde kapitalist sistemi, tarihin sonu olarak yorumluyordu.
Gerçekte, Bilgi çağı, bir tez olarak Fukuyamanın ifadesiyle, tarihin sonu mudur; yoksa bir dördüncü dalga düşünülebilinir mi? Batılı bilim insanları, geleceğe yönelik düşünce biçimlerinde herhangi bir şansa yer vermiyorlar. Toplumların ilerleme şeması, üçüncü dalga ile son bulur gibidir. O halde, biz de değişik bir deyimle, Fukayamanın bu kavramını bilimin sonu biçiminde, bilgi toplumu için kullanabiliriz; çünkü bilim, artık öteki kurumların da ötesinde biricikliğini kanıtlayarak yeni bir çağın mesajını sunmaktadır.