Cahiliyeden İslam Toplumuna Sahabe Nesli

Stok Kodu:
9786055482916
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
261
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
116,00TL
87,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,63TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786055482916
1218229
Cahiliyeden İslam Toplumuna Sahabe Nesli
Cahiliyeden İslam Toplumuna Sahabe Nesli
87.00

Kadınıyla erkeğiyle sahabe, yüce bir idealin kara sevdalı dava adamları olmuşlardır. İslam’ın asırlarca varlığını devam ettirmesi için gönüllerinde sevdaları, akıllarında idealleri, ellerinde, dillerinde Kitap ve Sünnetin mesajları ile ilahi davetin ilk mümessilleri olarak, memle­ket tanımına hapsolmadan Hicaz’dan Yemen’e, Suri­ye’den Mısır’a, Anadolu’dan Kuzey Afrika’ya beşeri coğrafyayı karış karış dolaşarak hak davanın bayrağını taşımışlardır. Bu sebeple Hz. Peygamber’in dostu ve dava arkadaşları olan sahabe hakkında konuşurken gere­ken hassasiyet gösterilmelidir. Ancak Hz. Peygamber’in vefatından sonra başlayan süreçte, onları birleştiren neydi? Onları ayrıştıran ne olmuştu? Onları uzlaştıran, anlaştıran, kaynaştıran dinamikler ile onları ayrıştıran, çatıştıran dinamikler serinkanlılıkla ele alınmalı, buradan tüm Ümmet’in ibret alacağı dersler çıkarılmalıdır. Elbette bu, kazma kürekle çalışan bir madenci üslubuyla değil, bir sanatkar hassasiyet ve zarafetiyle yapılmalıdır. Hedef, tarihe mal olan acıları depreştirmek olmamalı, tam tersine çıkarılan sonuçlar, bizler için, ümmet için ibret levhaları haline getirilmelidir.

Kadınıyla erkeğiyle sahabe, yüce bir idealin kara sevdalı dava adamları olmuşlardır. İslam’ın asırlarca varlığını devam ettirmesi için gönüllerinde sevdaları, akıllarında idealleri, ellerinde, dillerinde Kitap ve Sünnetin mesajları ile ilahi davetin ilk mümessilleri olarak, memle­ket tanımına hapsolmadan Hicaz’dan Yemen’e, Suri­ye’den Mısır’a, Anadolu’dan Kuzey Afrika’ya beşeri coğrafyayı karış karış dolaşarak hak davanın bayrağını taşımışlardır. Bu sebeple Hz. Peygamber’in dostu ve dava arkadaşları olan sahabe hakkında konuşurken gere­ken hassasiyet gösterilmelidir. Ancak Hz. Peygamber’in vefatından sonra başlayan süreçte, onları birleştiren neydi? Onları ayrıştıran ne olmuştu? Onları uzlaştıran, anlaştıran, kaynaştıran dinamikler ile onları ayrıştıran, çatıştıran dinamikler serinkanlılıkla ele alınmalı, buradan tüm Ümmet’in ibret alacağı dersler çıkarılmalıdır. Elbette bu, kazma kürekle çalışan bir madenci üslubuyla değil, bir sanatkar hassasiyet ve zarafetiyle yapılmalıdır. Hedef, tarihe mal olan acıları depreştirmek olmamalı, tam tersine çıkarılan sonuçlar, bizler için, ümmet için ibret levhaları haline getirilmelidir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat