Hayat denen şey kıpkısa bir yolculuk.
Başı doğum, sonu ise ölümden ibaret.
Bilimsel bir jargonla ifade edecek olursak, dünyaya geldiğimiz andan itibaren A noktasından B noktasına doğru durmaksızın seyahat ediyoruz.
Başka bir deyişle, Aşık Veysel’in de belirtmiş olduğu gibi ‘’iki kapılı bir handa’’ gidiyoruz gündüz gece.
Elbette ki bu yolculuk durağan ve tekdüze bir biçimde gerçekleşmiyor.
İnişlerimiz var, çıkışlarımız var.
Sevinçlerimiz , hüzünlerimiz var.
Yaşantımız bu iki zıt kutup arasında gidip gelmekle geçiyor.
Bazen mutlu, bazen de çok mutsuz olabiliyoruz.
İster kabul edelim, ister kabul etmeyelim.
Çalkantı fıtratımızda var.
İşte bu kitap, türümüzün fıtratına özgü bir takım duygusal çalkantılara edebiyat yoluyla temas etmeye çalışıyor.
Eserde, hayatınızın farklı dönemlerindeki halinizle karşılaşacak, belki de bugüne kadar kendinize bile dile getirmekten çekindiğiniz bazı çalkantılarınızla yüzleşeceksiniz.
Hayat denen şey kıpkısa bir yolculuk.
Başı doğum, sonu ise ölümden ibaret.
Bilimsel bir jargonla ifade edecek olursak, dünyaya geldiğimiz andan itibaren A noktasından B noktasına doğru durmaksızın seyahat ediyoruz.
Başka bir deyişle, Aşık Veysel’in de belirtmiş olduğu gibi ‘’iki kapılı bir handa’’ gidiyoruz gündüz gece.
Elbette ki bu yolculuk durağan ve tekdüze bir biçimde gerçekleşmiyor.
İnişlerimiz var, çıkışlarımız var.
Sevinçlerimiz , hüzünlerimiz var.
Yaşantımız bu iki zıt kutup arasında gidip gelmekle geçiyor.
Bazen mutlu, bazen de çok mutsuz olabiliyoruz.
İster kabul edelim, ister kabul etmeyelim.
Çalkantı fıtratımızda var.
İşte bu kitap, türümüzün fıtratına özgü bir takım duygusal çalkantılara edebiyat yoluyla temas etmeye çalışıyor.
Eserde, hayatınızın farklı dönemlerindeki halinizle karşılaşacak, belki de bugüne kadar kendinize bile dile getirmekten çekindiğiniz bazı çalkantılarınızla yüzleşeceksiniz.