Carl Schmitt hayatını kaybettiği 1985 yılından itibaren akademik dünyada hızla tartışılır hale gelmiş, hakkında onlarca kitap, makale ve bilimsel çalışma kaleme alınmıştır. Schmitt'e yönelik bu ilgi kuşkusuz kişiliğinin ya da geçmişindeki karanlık tarafın ilgi çekiciliğinden değil, eserlerinin günümüzde bile güncelliğini koruyan içeriğinden kaynaklanmaktadır. Egemenlik, siyasal kavramı, devlet, yasallık, meşruiyet, diktatörlük, olağanüstü hal, çoğulculuk ve her biri hukuk ve siyaset biliminin temel kavramı olan daha niceleri Alman düşünür tarafından olağanüstü bir titizlikle, derinlemesine incelenmiş ve çalışılmıştır. Yaptığı çalışmaların içeriği, söz konusu kavramları anlamak isteyen okurlar ve bu alanlarda çalışan her sosyal bilimci için incelemeye değerdir.
Carl Schmitt hayatını kaybettiği 1985 yılından itibaren akademik dünyada hızla tartışılır hale gelmiş, hakkında onlarca kitap, makale ve bilimsel çalışma kaleme alınmıştır. Schmitt'e yönelik bu ilgi kuşkusuz kişiliğinin ya da geçmişindeki karanlık tarafın ilgi çekiciliğinden değil, eserlerinin günümüzde bile güncelliğini koruyan içeriğinden kaynaklanmaktadır. Egemenlik, siyasal kavramı, devlet, yasallık, meşruiyet, diktatörlük, olağanüstü hal, çoğulculuk ve her biri hukuk ve siyaset biliminin temel kavramı olan daha niceleri Alman düşünür tarafından olağanüstü bir titizlikle, derinlemesine incelenmiş ve çalışılmıştır. Yaptığı çalışmaların içeriği, söz konusu kavramları anlamak isteyen okurlar ve bu alanlarda çalışan her sosyal bilimci için incelemeye değerdir.