“Kurgu okumak bir uyuşturucudur; kurguların okuru bir bağımlıdır. Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi, onu açıklamaya yönelik her türlü teşebbüs mutlaka sınırlı kalacak, çünkü er ya da geç akıldışılık duvarına toslayacaktır.”
Güney Amerika edebiyatının yıldızlarından, Düşen Şeylerin Gürültüsü romanıyla tüm dünyada büyük yankı uyandıran Kolombiyalı yazar Juan Gabriel Vásquez, Çarpıtma Sanatı ile kurgu edebiyatını (bir kez daha) açıklamaya teşebbüs ederek, okurunu yoğun ve derin bir edebi yolculuğa çıkarıyor.
Vásquez bir yandan Cervantes, Conrad, Garcia Márquez, Philip Roth gibi ustalarıyla hesaplaşırken bir yandan da Latin Amerikalı bir yazar olarak dünya edebiyatı içindeki konumunu tartışıyor. Atom bombasının kullanılmasının gerçek sebebinden Don Quixote hakkındaki yanlış anlamalara, Bin Yılık Yalnızlık'ı yepyeni bir gözle okuma önerisinden W. G. Sebald'ın getirdiği yeniliğe uzanan genişlikte bir alanı son derece büyük bir ustalıkla kat ediyor.
“Kurgu okumak bir uyuşturucudur; kurguların okuru bir bağımlıdır. Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi, onu açıklamaya yönelik her türlü teşebbüs mutlaka sınırlı kalacak, çünkü er ya da geç akıldışılık duvarına toslayacaktır.”
Güney Amerika edebiyatının yıldızlarından, Düşen Şeylerin Gürültüsü romanıyla tüm dünyada büyük yankı uyandıran Kolombiyalı yazar Juan Gabriel Vásquez, Çarpıtma Sanatı ile kurgu edebiyatını (bir kez daha) açıklamaya teşebbüs ederek, okurunu yoğun ve derin bir edebi yolculuğa çıkarıyor.
Vásquez bir yandan Cervantes, Conrad, Garcia Márquez, Philip Roth gibi ustalarıyla hesaplaşırken bir yandan da Latin Amerikalı bir yazar olarak dünya edebiyatı içindeki konumunu tartışıyor. Atom bombasının kullanılmasının gerçek sebebinden Don Quixote hakkındaki yanlış anlamalara, Bin Yılık Yalnızlık'ı yepyeni bir gözle okuma önerisinden W. G. Sebald'ın getirdiği yeniliğe uzanan genişlikte bir alanı son derece büyük bir ustalıkla kat ediyor.
