“… İstihbarat örgütleri insanlığın acilen kurtulması gereken safralarıdır. Bugünün gizli, geleceğin açık korku imparatorluğunun kendini zeki, çevik ve ahlaklı zanneden zavallı bekçileridir. Ülkelerini koruduklarını sanırlar, oysa zenginleri korurlar. Sınırları koruduklarını sanırlar, oysa sınır tanımayan kapitalizmin ocağına kömür taşırlar. Sistemin bu haliyle herkes aynı anda mutlu ve müreffeh olamayacağına göre, kendi çıkarları için savaşırken başkalarının çıkarlarının canına ot tıkarlar. Bu hastalıklı ruh hali ülkeler arası güvensizliği, paranoyayı ve silahlanmayı artırır. Ve sistem bir kısır döngüye girer.
Bunun tek müsebbibi istihbarat örgütleri değil elbet. Ama vazgeçilmez bir çarkı bu sistemin onlar. Mümkün olduğunca çabuk lağvedilmeleri ve küresel ölçekte şeffaf bir yapılanmaya gidilmesi gerekiyor.
Snowden, Assange, Manning modern dünyanın gerçek kahramanlarıdır. Birer birer nasıl insanlar olduklarını bilmiyorum, çok da umurumda değil. Temsil ettikleri şey, şeffaflık, bir yere varacaksa, uğruna gözümü kırpmadan canımı veririm…”
“… İstihbarat örgütleri insanlığın acilen kurtulması gereken safralarıdır. Bugünün gizli, geleceğin açık korku imparatorluğunun kendini zeki, çevik ve ahlaklı zanneden zavallı bekçileridir. Ülkelerini koruduklarını sanırlar, oysa zenginleri korurlar. Sınırları koruduklarını sanırlar, oysa sınır tanımayan kapitalizmin ocağına kömür taşırlar. Sistemin bu haliyle herkes aynı anda mutlu ve müreffeh olamayacağına göre, kendi çıkarları için savaşırken başkalarının çıkarlarının canına ot tıkarlar. Bu hastalıklı ruh hali ülkeler arası güvensizliği, paranoyayı ve silahlanmayı artırır. Ve sistem bir kısır döngüye girer.
Bunun tek müsebbibi istihbarat örgütleri değil elbet. Ama vazgeçilmez bir çarkı bu sistemin onlar. Mümkün olduğunca çabuk lağvedilmeleri ve küresel ölçekte şeffaf bir yapılanmaya gidilmesi gerekiyor.
Snowden, Assange, Manning modern dünyanın gerçek kahramanlarıdır. Birer birer nasıl insanlar olduklarını bilmiyorum, çok da umurumda değil. Temsil ettikleri şey, şeffaflık, bir yere varacaksa, uğruna gözümü kırpmadan canımı veririm…”
