Askerî tarihçi Kahraman Şakul, 1683 Viyana Bozgunu’na giden sürecin arka planını anlatmaya, büyük mağlubiyet öncesi kazanılan zaferlerin haritasını çıkarmaya devam ediyor.
1678 Çehrin Kuşatması, Osmanlıların Ukrayna’yı Moskoflara bırakmamasının hikâyesi aslında. Şakul, günümüzde yeniden bir savaş alanı olan Ukrayna’nın geçmişteki Türk seslerini takip ediyor. IV. Mehmed zamanında, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın 1678’de gerçekleştirdiği ve Çehrin Kalesi’nin alınmasıyla neticelenen bu sefer, Osmanlıların Ukrayna bozkırlarında Ruslara karşı kazandıkları galibiyetin adı.
Kalemiyle askerin çadırına giren Şakul, ordunun insan tarafına dikkat çekiyor. Bu çalışmada; tarih, sadece kronolojik tekrarlardan ibaret değil. Sayfaları çevirdikçe karargâhın gerilimine, ordunun psikolojisine, bazı dinî beklentilere yakından tanıklık edeceksiniz.
Yazar, birbiriyle ilgili anlatıları bir bağlam içinde aktarıyor. 1683 II. Viyana Kuşatması’nın replikası olan Çehrin’de gövde gösterisi yapan Osmanlı ordusu, ne oldu da beş sene sonra travmatik bir yenilgi ile karşılaştı? Kara Mustafa Paşa’nın taktiği Çehrin’de parlak bir galibiyete dönüşürken; Viyana’da neden hezimet getirdi? Bu ve benzeri soruların cevaplarını bulacağınız, arkeolojik bir titizlikte hazırlanan eser, dönemin kaynaklarını, görsel hafızasını, yalın ve akıcı bir üsluplu okura sunuyor.
Askerî tarihçi Kahraman Şakul, 1683 Viyana Bozgunu’na giden sürecin arka planını anlatmaya, büyük mağlubiyet öncesi kazanılan zaferlerin haritasını çıkarmaya devam ediyor.
1678 Çehrin Kuşatması, Osmanlıların Ukrayna’yı Moskoflara bırakmamasının hikâyesi aslında. Şakul, günümüzde yeniden bir savaş alanı olan Ukrayna’nın geçmişteki Türk seslerini takip ediyor. IV. Mehmed zamanında, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın 1678’de gerçekleştirdiği ve Çehrin Kalesi’nin alınmasıyla neticelenen bu sefer, Osmanlıların Ukrayna bozkırlarında Ruslara karşı kazandıkları galibiyetin adı.
Kalemiyle askerin çadırına giren Şakul, ordunun insan tarafına dikkat çekiyor. Bu çalışmada; tarih, sadece kronolojik tekrarlardan ibaret değil. Sayfaları çevirdikçe karargâhın gerilimine, ordunun psikolojisine, bazı dinî beklentilere yakından tanıklık edeceksiniz.
Yazar, birbiriyle ilgili anlatıları bir bağlam içinde aktarıyor. 1683 II. Viyana Kuşatması’nın replikası olan Çehrin’de gövde gösterisi yapan Osmanlı ordusu, ne oldu da beş sene sonra travmatik bir yenilgi ile karşılaştı? Kara Mustafa Paşa’nın taktiği Çehrin’de parlak bir galibiyete dönüşürken; Viyana’da neden hezimet getirdi? Bu ve benzeri soruların cevaplarını bulacağınız, arkeolojik bir titizlikte hazırlanan eser, dönemin kaynaklarını, görsel hafızasını, yalın ve akıcı bir üsluplu okura sunuyor.