Elinizdeki inceleme mevcut sosyal bilim araştırmalarının pek çoğunun erken Cumhuriyet dönemine ilişkin Türkiye toplumsal, siyasal, kültürel ve ekonomik yaşamını, çoğu zaman doğayı hesaba katmayan yaklaşımlarca ele aldığı gözleminden yola çıkıyor. erken Cumhuriyet dönemi Türkiye tarihyazımına “çevre tarihi” çerçevesinden bir müdahalede bulunmayı önüne koyuyor. Birinci Dünya Savaşı sonrası kurulan merkeziyetçi ulus-devletler tarafından Kürtler sıklıkla bir “problem” olarak algılandığından Kürtlere dair yapılan akademik çalışmalar da çoğunlukla ulus-devlet inşası ve milliyetçilik tartışmaları çerçevesinde şekillendi. Ne var ki ulus-devletin bu sosyal ve siyasal “problem”i Orta Doğu'da çizilmekte olan siyasi sınırları tanımıyor. Budan dolayı sınıraşırı bir başka “problem” olan çekirge salgınlarıyla paralellik arz eden bir söylemsel bir çerçevede kodlanıyordu. Bu çalışmanın en özgün ve esaslı katkısı ulus devletin her iki “problem”iyle de benzer stratejilerle mücadele ettiğini göstermesidir. Çekirgeler, Kürtler ve Devlet'in bu alanı çalışanlar kadar konuya meraklı okuyucuyu da cezbedecektir.
“Devletin çekirgelerle ve Kürtlerle mücadelesindeki paralel söylemini eleştirel bir incelemeye tâbi tutan ve Çekirgeler, Kürtler ve Devlet adlı bir kitap olarak okurlarla buluşan bu özgün eser, yazarının entelektüel merakını, araştırmacı ruhunu ve eleştirel cesaretini ortaya koyan ve özellikle sosyal bilimler alanında çalışan araştırmacıların ziyadesiyle istifade edeceğine inandığım bir ‘ilk akademik çalışma'.”
Metin Yüksel (Hacettepe Üniversitesi)
Elinizdeki inceleme mevcut sosyal bilim araştırmalarının pek çoğunun erken Cumhuriyet dönemine ilişkin Türkiye toplumsal, siyasal, kültürel ve ekonomik yaşamını, çoğu zaman doğayı hesaba katmayan yaklaşımlarca ele aldığı gözleminden yola çıkıyor. erken Cumhuriyet dönemi Türkiye tarihyazımına “çevre tarihi” çerçevesinden bir müdahalede bulunmayı önüne koyuyor. Birinci Dünya Savaşı sonrası kurulan merkeziyetçi ulus-devletler tarafından Kürtler sıklıkla bir “problem” olarak algılandığından Kürtlere dair yapılan akademik çalışmalar da çoğunlukla ulus-devlet inşası ve milliyetçilik tartışmaları çerçevesinde şekillendi. Ne var ki ulus-devletin bu sosyal ve siyasal “problem”i Orta Doğu'da çizilmekte olan siyasi sınırları tanımıyor. Budan dolayı sınıraşırı bir başka “problem” olan çekirge salgınlarıyla paralellik arz eden bir söylemsel bir çerçevede kodlanıyordu. Bu çalışmanın en özgün ve esaslı katkısı ulus devletin her iki “problem”iyle de benzer stratejilerle mücadele ettiğini göstermesidir. Çekirgeler, Kürtler ve Devlet'in bu alanı çalışanlar kadar konuya meraklı okuyucuyu da cezbedecektir.
“Devletin çekirgelerle ve Kürtlerle mücadelesindeki paralel söylemini eleştirel bir incelemeye tâbi tutan ve Çekirgeler, Kürtler ve Devlet adlı bir kitap olarak okurlarla buluşan bu özgün eser, yazarının entelektüel merakını, araştırmacı ruhunu ve eleştirel cesaretini ortaya koyan ve özellikle sosyal bilimler alanında çalışan araştırmacıların ziyadesiyle istifade edeceğine inandığım bir ‘ilk akademik çalışma'.”
Metin Yüksel (Hacettepe Üniversitesi)