Ayrılıkla başlayan bir satırın sonunu sadece yalnızlık noktalar. Ve en sessiz çığlıklar gülen yaralardan sızar.
Toydum o zamanlar. Bilmiyordum.
Meğer aşk, ayrılığın hazırlık sınıfıymış. Kalbimdeki salıncağa yıldırımlar düşmez sanıyordum.
Yanıldım. Ama kabullendim. Eskisi gibi acımıyor artık içim. Neden biliyor musun?
Çünkü; bir zamanlar ev sahibi olduğun yüreğimin şimdi kiracısı bile değilsin!
Ne acı...
Daha da acısı, sen benim arşa gönderdiğim en büyük bedduamsın:
“Rabbim seni benimle hatırlatsın!”
Ayrılıkla başlayan bir satırın sonunu sadece yalnızlık noktalar. Ve en sessiz çığlıklar gülen yaralardan sızar.
Toydum o zamanlar. Bilmiyordum.
Meğer aşk, ayrılığın hazırlık sınıfıymış. Kalbimdeki salıncağa yıldırımlar düşmez sanıyordum.
Yanıldım. Ama kabullendim. Eskisi gibi acımıyor artık içim. Neden biliyor musun?
Çünkü; bir zamanlar ev sahibi olduğun yüreğimin şimdi kiracısı bile değilsin!
Ne acı...
Daha da acısı, sen benim arşa gönderdiğim en büyük bedduamsın:
“Rabbim seni benimle hatırlatsın!”