Gelecek vaat eden Latin Amerikalı yazarlar listesi Bogotá39’da ve Granta dergisinin İspanyolca yazan en başarılı 25 genç yazar listesinde yer alan Mónica Ojeda’nın tüm yeteneklerini sergilediği Çene Kemiği, çevrildiği dillerde de sansasyon yaratarak ABD’de 2022’de Ulusal Kitap Ödülü’nde en iyi çeviri yapıt adaylarından oldu.
Ekvador’daki seçkin bir Opus Dei kolejinde okuyan Annelise ve Fernanda, terk edilmiş bir binada arkadaşlarıyla cesaret oyunları oynayıp uydurdukları bir Beyaz Tanrı’ya yönelik ritüeller geliştirerek günlerini geçirmektedir. Okula yeni gelen edebiyat öğretmeni Clara Hanım ise, travmalar ve kayıplarla dolu geçmişinin kaygılarıyla başa çıkmaya uğraşmaktadır. Tüm sınırları zorlayan genç kızlarla öğretmenleri arasında oluşan ürpertici ilişki üçgeni, muazzam bir beyaz korku ortaya çıkaracaktır.
“Beyaz korku deneyimi, göz kamaştırıcı körlük deneyimidir – gölgelerde saklananlardan değil, parlak ve doygunluğu azaltılmış ışıkta ortaya çıkan ve bizi suskun bırakanlardan duyulan korku.”
“Mónica Ojeda hem konularına hem de yazdığı türe yaklaşımında korkusuz. Korku ve tutkuyla çok az kişinin yapabileceği biçimde, ağzınızı açık bırakacak kadar uçlarda bir güzellikte uğraşıyor. (...) Beni korkutuyor ve beni büyülüyor ve bence bugün İspanyolca yazan en önemli yazarlardan biri.” —MARIANA ENRIQUEZ
Edgar Allan Poe birkaç sert kızla buluşuyor... Ojeda’nın mikroskobunun altında anne-kız ilişkileri, öğretmen-öğrenci dinamikleri ve fetiş tanrılarla birlikte ergenlikte cinselliğin ve gücün keşfedilmesinde yerini alıyor... Her iyi korku hikâyesi bir kurban gerektirir; Ojeda’nın canavarlarıyla kurbanları aynı yüzlere sahip.” —KIRKUS
Gelecek vaat eden Latin Amerikalı yazarlar listesi Bogotá39’da ve Granta dergisinin İspanyolca yazan en başarılı 25 genç yazar listesinde yer alan Mónica Ojeda’nın tüm yeteneklerini sergilediği Çene Kemiği, çevrildiği dillerde de sansasyon yaratarak ABD’de 2022’de Ulusal Kitap Ödülü’nde en iyi çeviri yapıt adaylarından oldu.
Ekvador’daki seçkin bir Opus Dei kolejinde okuyan Annelise ve Fernanda, terk edilmiş bir binada arkadaşlarıyla cesaret oyunları oynayıp uydurdukları bir Beyaz Tanrı’ya yönelik ritüeller geliştirerek günlerini geçirmektedir. Okula yeni gelen edebiyat öğretmeni Clara Hanım ise, travmalar ve kayıplarla dolu geçmişinin kaygılarıyla başa çıkmaya uğraşmaktadır. Tüm sınırları zorlayan genç kızlarla öğretmenleri arasında oluşan ürpertici ilişki üçgeni, muazzam bir beyaz korku ortaya çıkaracaktır.
“Beyaz korku deneyimi, göz kamaştırıcı körlük deneyimidir – gölgelerde saklananlardan değil, parlak ve doygunluğu azaltılmış ışıkta ortaya çıkan ve bizi suskun bırakanlardan duyulan korku.”
“Mónica Ojeda hem konularına hem de yazdığı türe yaklaşımında korkusuz. Korku ve tutkuyla çok az kişinin yapabileceği biçimde, ağzınızı açık bırakacak kadar uçlarda bir güzellikte uğraşıyor. (...) Beni korkutuyor ve beni büyülüyor ve bence bugün İspanyolca yazan en önemli yazarlardan biri.” —MARIANA ENRIQUEZ
Edgar Allan Poe birkaç sert kızla buluşuyor... Ojeda’nın mikroskobunun altında anne-kız ilişkileri, öğretmen-öğrenci dinamikleri ve fetiş tanrılarla birlikte ergenlikte cinselliğin ve gücün keşfedilmesinde yerini alıyor... Her iyi korku hikâyesi bir kurban gerektirir; Ojeda’nın canavarlarıyla kurbanları aynı yüzlere sahip.” —KIRKUS