Allah Teâlâ bizleri dünyaya O’nu tanıyalım ve yalnızca O’na kulluk edelim diye göndermiştir. Bu gaye doğrultusunda bize rehberlik etmesi için nice peygamberler yollamıştır. Peygamberler de bu öğretileri yılmadan insanlara telkin etmiş, cehennem uçurumunun başında insanları kurtarmak için adeta bütün varlıklarını ortaya koymuşlardır. Kendisinden sonra gelen ümmetlerine de sadece ilmi ve bu davayı miras bırakmışlardır. Bu mirasa sahip çıkan âlimler, bu öğretileri insanların her ırkına ve kesimine hitap edecek şekilde derlemiş ve ümmete hem kitabî hem de şifâhî olarak birçok eser hediye etmişlerdir. Bu kıymetli eserlerden birisi de Hafız İbn Hacer el-Askalânî (Rahimehullâh)ın kaleme almış olduğu “el-Münebbihât” eseridir. Bu eserinde 9 kısımda dünyevî ve uhrevî olarak birçok tembihe yer vermiş, dinimizin önemli esaslarından olan hemen hemen her konuya temas etmiştir. Biz de bu kitabı tercüme etmeye ve nâçizâne açıklamaya gayret gösterdik. Her birimize düşen görev, burada bulunan bu ilmî mirasa sahip çıkmak, içerisinde bulunan tembihlere sımsıkı yapışmaktır. Ardından bu mirası ümmetin diğer fertlerine emr-i bi’l-ma‘rûf düsturu ile ulaştırmaktır. Allah Teâlâ cümlemize, bu nasihatlerden en olgun şekilde faydalanmayı ve faydalandırmayı müyesser eylesin.
Allah Teâlâ bizleri dünyaya O’nu tanıyalım ve yalnızca O’na kulluk edelim diye göndermiştir. Bu gaye doğrultusunda bize rehberlik etmesi için nice peygamberler yollamıştır. Peygamberler de bu öğretileri yılmadan insanlara telkin etmiş, cehennem uçurumunun başında insanları kurtarmak için adeta bütün varlıklarını ortaya koymuşlardır. Kendisinden sonra gelen ümmetlerine de sadece ilmi ve bu davayı miras bırakmışlardır. Bu mirasa sahip çıkan âlimler, bu öğretileri insanların her ırkına ve kesimine hitap edecek şekilde derlemiş ve ümmete hem kitabî hem de şifâhî olarak birçok eser hediye etmişlerdir. Bu kıymetli eserlerden birisi de Hafız İbn Hacer el-Askalânî (Rahimehullâh)ın kaleme almış olduğu “el-Münebbihât” eseridir. Bu eserinde 9 kısımda dünyevî ve uhrevî olarak birçok tembihe yer vermiş, dinimizin önemli esaslarından olan hemen hemen her konuya temas etmiştir. Biz de bu kitabı tercüme etmeye ve nâçizâne açıklamaya gayret gösterdik. Her birimize düşen görev, burada bulunan bu ilmî mirasa sahip çıkmak, içerisinde bulunan tembihlere sımsıkı yapışmaktır. Ardından bu mirası ümmetin diğer fertlerine emr-i bi’l-ma‘rûf düsturu ile ulaştırmaktır. Allah Teâlâ cümlemize, bu nasihatlerden en olgun şekilde faydalanmayı ve faydalandırmayı müyesser eylesin.