Hiç şüphesiz cennet, Allah’ın değeri yüksek bir malıdır. Bu sebeple de, buna sahip olmak için çok çalışmak gerekmektedir. Çalışmaksızın ve amel etmeksizin bu paha biçilmez cenneti istemek, deliliktir, abesle iştigal etmektir. Allah azze ve celle şöyle buyurmaktadır: “Kim de ahireti isterse ve onun için inanmış olarak gerekli çabayı gösterirse; işte onların çabası şükre değerdir.” Cennet, ancak uğrunda çalışanlar için vardır. Yahya bin Muaz, Sıfatı Safve’de şunları söylemektedir: “Kalp takvadan yoksun, kum taneleri sayısınca günahlardan harabe olmuş bir haldeyken yapılan ameller serap gibidir. Sonra kişi bu haldeyken, cennetteki yaşıt kızları hayal eder. Heyhat, sen içmeden sarhoş olmuşsun…”
Hiç şüphesiz cennet, Allah’ın değeri yüksek bir malıdır. Bu sebeple de, buna sahip olmak için çok çalışmak gerekmektedir. Çalışmaksızın ve amel etmeksizin bu paha biçilmez cenneti istemek, deliliktir, abesle iştigal etmektir. Allah azze ve celle şöyle buyurmaktadır: “Kim de ahireti isterse ve onun için inanmış olarak gerekli çabayı gösterirse; işte onların çabası şükre değerdir.” Cennet, ancak uğrunda çalışanlar için vardır. Yahya bin Muaz, Sıfatı Safve’de şunları söylemektedir: “Kalp takvadan yoksun, kum taneleri sayısınca günahlardan harabe olmuş bir haldeyken yapılan ameller serap gibidir. Sonra kişi bu haldeyken, cennetteki yaşıt kızları hayal eder. Heyhat, sen içmeden sarhoş olmuşsun…”