“Cennetin Arka Bahçesi, yerinden yurdundan kopmanın, insanca yaşamayı özlemenin romanı.”
- Sennur Sezer, Varlık
Deryanın dili bambaşkadır. Derya insana neler anlatır neler... Bu su sesleri vardır ya, hani kayalara vuran, birbiriyle çarpışan, ay ışığında şavkıyan, güneşte çiçek rengine dönen, karanlıkta derinleşen, canavarlara benzeyen, gözünü kısıp bakınca türlü türlü renklere bürünen, balıklara ev olan, kayıklara yatak, kayıkçılara ekmek, bebelere ninni derya... Bunun dilini çözdün mü, hayatta korkmayacaksın.
Kesişen yazgılar, vaatler, yitirilen düşler ve savrulan hayatlar… Atıf Yılmaz'ın Eylül Fırtınası adıyla sinemaya uyarladığı Gölge Kokusu'yla yakından tanıdığımız Habib Bektaş'ın 2000 Dil Derneği Ömer Asım Aksoy ödüllü romanı Cennetin Arka Bahçesi, on beş yıl aradan sonra ilk defa roman güncesiyle birlikte yayımlanıyor. Roman, bir dönemi ve insanlarını anlatan bir tragedya gibi okurun soluğunu keserken adını romana kaptıran günce ise romanın yazılış hikâyesini ve bir yazarın sayıklamalarını dile getiriyor. Toplumun değişik kesimlerinden gelen ve yolu Cennet'te kesişen Öykü, Çakır ve umudu gâvura gitmekte arayan bir aile…
“Cennetin Arka Bahçesi, yerinden yurdundan kopmanın, insanca yaşamayı özlemenin romanı.”
- Sennur Sezer, Varlık
Deryanın dili bambaşkadır. Derya insana neler anlatır neler... Bu su sesleri vardır ya, hani kayalara vuran, birbiriyle çarpışan, ay ışığında şavkıyan, güneşte çiçek rengine dönen, karanlıkta derinleşen, canavarlara benzeyen, gözünü kısıp bakınca türlü türlü renklere bürünen, balıklara ev olan, kayıklara yatak, kayıkçılara ekmek, bebelere ninni derya... Bunun dilini çözdün mü, hayatta korkmayacaksın.
Kesişen yazgılar, vaatler, yitirilen düşler ve savrulan hayatlar… Atıf Yılmaz'ın Eylül Fırtınası adıyla sinemaya uyarladığı Gölge Kokusu'yla yakından tanıdığımız Habib Bektaş'ın 2000 Dil Derneği Ömer Asım Aksoy ödüllü romanı Cennetin Arka Bahçesi, on beş yıl aradan sonra ilk defa roman güncesiyle birlikte yayımlanıyor. Roman, bir dönemi ve insanlarını anlatan bir tragedya gibi okurun soluğunu keserken adını romana kaptıran günce ise romanın yazılış hikâyesini ve bir yazarın sayıklamalarını dile getiriyor. Toplumun değişik kesimlerinden gelen ve yolu Cennet'te kesişen Öykü, Çakır ve umudu gâvura gitmekte arayan bir aile…