Çerkes Güzeli Bir Şarkiyatçı İmgenin Serüveni

Stok Kodu:
9799753294507
Boyut:
20x26
Sayfa Sayısı:
158
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2004
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%20 indirimli
800,00TL
640,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 78,22TL
KARGO BEDAVA
Temin süresi 1-3 gündür.
9799753294507
1111258
Çerkes Güzeli
Çerkes Güzeli Bir Şarkiyatçı İmgenin Serüveni
640.00

"Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Çerkes varlığı, yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Ortaçağ Arap devletlerinin orduları ile Ortaçağ Arap sultanlarının haremleri, Çerkes erkek ve kadınlarla doluydu. O kadar ki, 1250-1517 yıllarında Mısır ve Suriye’de hüküm süren Memluklar kısmen Çerkes kökenliydi. Daha sonra, 18. yüzyılda Osmanlı imparatorluğu Hıristiyan dünyasına yenilmeye başlayıp da korsanlık ya da fetih yoluyla elde edilen Avrupalı kölelerin sayısı azalınca, Doğu Afrika’dan getirtilen kölelerin yanı sıra Kafkasyalı Çerkes ve Gürcü kölelerin önemi daha da artmıştır. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde Osmanlı topraklarında alınıp satılan kölelerin herhalde çoğunluğu Çerkes’ti ve Çerkes köle ticareti, 19. yüzyılın ortasında art arda gelen padişah iradeleriyle köleliğin kaldırılmasından sonra bile el altından devam etmiştir. Ayrıca, Afrikalılar’ın ağır işlerde çalıştırılmasına karşın Çerkesler’e daha çok ev işleri verildiği için Batı’yı o kadar cezbeden harem masallarıyla en fazla özdeşleştirilenler yine Çerkesler olmuştur. Çerkesler’in görünürde çocuklarını köle olarak satmaya istekli olmaları, çocukların ise bir paşanın konağına ya da bir sultanın sarayına satılma umuduyla bu satışlara görünürde razı olmaları, Avrupalılar için hem büyüleyici hem de dehşet verici bir öğe teşkil ediyordu.

"Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Çerkes varlığı, yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Ortaçağ Arap devletlerinin orduları ile Ortaçağ Arap sultanlarının haremleri, Çerkes erkek ve kadınlarla doluydu. O kadar ki, 1250-1517 yıllarında Mısır ve Suriye’de hüküm süren Memluklar kısmen Çerkes kökenliydi. Daha sonra, 18. yüzyılda Osmanlı imparatorluğu Hıristiyan dünyasına yenilmeye başlayıp da korsanlık ya da fetih yoluyla elde edilen Avrupalı kölelerin sayısı azalınca, Doğu Afrika’dan getirtilen kölelerin yanı sıra Kafkasyalı Çerkes ve Gürcü kölelerin önemi daha da artmıştır. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde Osmanlı topraklarında alınıp satılan kölelerin herhalde çoğunluğu Çerkes’ti ve Çerkes köle ticareti, 19. yüzyılın ortasında art arda gelen padişah iradeleriyle köleliğin kaldırılmasından sonra bile el altından devam etmiştir. Ayrıca, Afrikalılar’ın ağır işlerde çalıştırılmasına karşın Çerkesler’e daha çok ev işleri verildiği için Batı’yı o kadar cezbeden harem masallarıyla en fazla özdeşleştirilenler yine Çerkesler olmuştur. Çerkesler’in görünürde çocuklarını köle olarak satmaya istekli olmaları, çocukların ise bir paşanın konağına ya da bir sultanın sarayına satılma umuduyla bu satışlara görünürde razı olmaları, Avrupalılar için hem büyüleyici hem de dehşet verici bir öğe teşkil ediyordu.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat