Çerkes kültürü Çerkeslerin bel kemiği ve yaşam biçimidir.
Tarihsel süreç içerisinde vatanlarını koruyabilmek için kendilerinden kat kat güçlü düşmanlarla savaşmak zorunda kalan Çerkeslerin bu kadar uzun süre kendilerinden çok daha güçlü düşmanlara karşı direnebilmelerinin temelinde de Çerkes kültürünün Çerkes kişiliğine ve topluma verdiği disiplin ve gücün etkisi oldukça büyüktür. Yüzyıllar süren savaşlarda Çerkes toplumu toplumsal sosyal ekonomik olarak çok derin yaralar almıştır.
300 yılı aşkın süren savaşlarda toplum en güçlü ve yiğit evlatlarını kaybetmiştir. 1864’teki büyük sürgünde veya büyük göçte Kafkasya nüfusunun yüzde doksanını kaybetmiş ve milyonlarca Çerkes vatanlarından sürülmüştür. 1917’de Rus İhtilalinde kurulan ve kendisini proletarya diktatörlüğü olarak tanımlayan yeni sistem kendi sosyal yaşamını ve toplumsal kurallarını oluşturmak ve yeni bir toplum yaratmak iddiasıyla bütün Sovyetler Birliğindeki halkların ulusal kültürlerine onarılması zor zararlar vermiştir. Vatanlarından sürülenler ve göçe zorlananlar ise gittikleri ülkelerde kendilerine yabancı toplumlar içerisinde birçok baskıya maruz kalmış ve zorla asimile edilmeye maruz kalmıştır.
Çerkes kültürü Çerkeslerin bel kemiği ve yaşam biçimidir.
Tarihsel süreç içerisinde vatanlarını koruyabilmek için kendilerinden kat kat güçlü düşmanlarla savaşmak zorunda kalan Çerkeslerin bu kadar uzun süre kendilerinden çok daha güçlü düşmanlara karşı direnebilmelerinin temelinde de Çerkes kültürünün Çerkes kişiliğine ve topluma verdiği disiplin ve gücün etkisi oldukça büyüktür. Yüzyıllar süren savaşlarda Çerkes toplumu toplumsal sosyal ekonomik olarak çok derin yaralar almıştır.
300 yılı aşkın süren savaşlarda toplum en güçlü ve yiğit evlatlarını kaybetmiştir. 1864’teki büyük sürgünde veya büyük göçte Kafkasya nüfusunun yüzde doksanını kaybetmiş ve milyonlarca Çerkes vatanlarından sürülmüştür. 1917’de Rus İhtilalinde kurulan ve kendisini proletarya diktatörlüğü olarak tanımlayan yeni sistem kendi sosyal yaşamını ve toplumsal kurallarını oluşturmak ve yeni bir toplum yaratmak iddiasıyla bütün Sovyetler Birliğindeki halkların ulusal kültürlerine onarılması zor zararlar vermiştir. Vatanlarından sürülenler ve göçe zorlananlar ise gittikleri ülkelerde kendilerine yabancı toplumlar içerisinde birçok baskıya maruz kalmış ve zorla asimile edilmeye maruz kalmıştır.