“Ben, Cevher. Herkes gibi bir ananın iki bacağı arasından bu dünyaya gelmiş bir insan yavrusu Cevher. Masum Cevher, saf Cevher, el değmemiş, dokunulmamış Cevher, değerli Cevher. Adım üstümde işte Cevher. Adım üstümde ama ben kendimi ne saf, ne dokunulmamış ne değerli ne de bir insanın evladı gibi hissediyorum. Kirlendim. Kıydılar bana. Artık ben değerli bir elmas cevheri değilim kapkara bir kömür parçasıyım. Hem de en değersizinden. Ateşe atsan yanmayanlardan...”
Cevher, bir yeniden doğuş hikayesi. Küllerinden doğan tüm ‘Anka Kuşları’nın, uçamasın diye bembeyaz kanatları kırılanların ve o yangının içinden yanarak doğan tüm Cevherlerin hikayesi.
“Ben, Cevher. Herkes gibi bir ananın iki bacağı arasından bu dünyaya gelmiş bir insan yavrusu Cevher. Masum Cevher, saf Cevher, el değmemiş, dokunulmamış Cevher, değerli Cevher. Adım üstümde işte Cevher. Adım üstümde ama ben kendimi ne saf, ne dokunulmamış ne değerli ne de bir insanın evladı gibi hissediyorum. Kirlendim. Kıydılar bana. Artık ben değerli bir elmas cevheri değilim kapkara bir kömür parçasıyım. Hem de en değersizinden. Ateşe atsan yanmayanlardan...”
Cevher, bir yeniden doğuş hikayesi. Küllerinden doğan tüm ‘Anka Kuşları’nın, uçamasın diye bembeyaz kanatları kırılanların ve o yangının içinden yanarak doğan tüm Cevherlerin hikayesi.