Ceviz Ağacı 1. ve 2. Cilt Takım

Stok Kodu:
9786256043619
Boyut:
13.5x21.5
Sayfa Sayısı:
644
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%29 indirimli
569,00TL
403,99TL
Taksitli fiyat: 9 x 49,38TL
KARGO BEDAVA
Temin süresi 2-5 gündür.
9786256043619
1341932
Ceviz Ağacı 1. ve 2. Cilt Takım
Ceviz Ağacı 1. ve 2. Cilt Takım
403.99

1.CİLT TANITIM BÜLTENİ;
Sargis ve Nare'nin hikâyesinde, bir halkın yüzyıllarca yaşadığı kendi öz yurdundan; tehcir adı altında dönülmez, ölümcül yolculuğa çıkarılıp yok edildiğini; başta Kürtler olmak üzere diğer halkların, kırımdan geçen Ermeni halkının karşısında sergilediği tutumu ve Osmanlı Devleti’nin, kendinden ve dininden olmayan halklara karşı acımasız yüzünü ele aldım.
Ermeniler çok savunmasız ve yalnız kaldı. Romanlara sığmayacak trajediler yaşadı. Yaklaşık yüz yıl önce coğrafyamızda yaşanan bu trajediyi ele aldığım kadarıyla gün yüzüne çıkarıp yeni nesillerle buluşturmaya çalıştım. Romanın ismini ‘Ceviz Ağacı’ koymamın nedenine gelince; ceviz ağacının Ermeni halkı için kutsal iki yüzü vardır. Birinci yüzü uğursuzluk ve yok edici özelliğidir. Buna göre insanların suretlerinin ağacın kabuğuna yansıması sonucunda ölümün kaçınılmaz yüzüyle buluşacaklarıdır. İkinci yüzü ise, onları besleyen, gölgesiyle kavurucu güneşten koruyan, onları bir araya getirip yaşatan kutsallığa sahiptir. Bunlarla birlikte ceviz ağaçları onların geçmiş anılarının ve gelecek düşlerinin canlı tanığıdır.
2.CİLT TANITIM BÜLTENİ;
Bu roman, Sargis ve Nare'nin yitik aşklarının şahsında; Muş-Bitlis-Diyarbakır üçgeninde yaşayan bir halkın vatanından koparılma öyküsüdür. Bu romanda, Ermeni halkının yüzyıllardır üzerinde, acı tatlı hatıralarıyla yaşadığı vatanından koparılması için, dönülmez yolculuklara çıkarılmasını, yaşanan ölümcül sürgünün bitimsiz yollarda acı, ıstırap ve yok oluşa dönüştüğünü, aynı coğrafyada yaşayan diğer halkların tavır ve davranışlarını; en önemlisi de Osmanlı Devleti’nin sürgün kılıflı acımasız yüzü, onunla birlikte, 77 yıllık bir aşkın koparıldıkları coğrafyadaki trajik sonu kaleme alındı.
1893-95 yıllarında, Ermeni diyarlarında yaşanan kasırganın onları nasıl tarumar ettiği, sonrasında ise, bir silindir misali üzerlerinden geçen, "ferman" damgalı fırtınanın, onlardan geriye; yaşadıkları coğrafyanın kuytuluklarında sinmiş hatırlar ve yerlerini bilmedikleri yakınlarının kaybolan mezarları kaldı. "Pira Fate" olarak başkalaşıp, yollarına devam eden binlerce "Nare" ise yitip gittiler.
Şimdilerde dedelerinin hayallerini gerçekle buluşturmak adına Ararat'lar, halkların birlikte mücadelesiyle kurtuluşa ereceği inancıyla yollarına devam etmektedirler.

1.CİLT TANITIM BÜLTENİ;
Sargis ve Nare'nin hikâyesinde, bir halkın yüzyıllarca yaşadığı kendi öz yurdundan; tehcir adı altında dönülmez, ölümcül yolculuğa çıkarılıp yok edildiğini; başta Kürtler olmak üzere diğer halkların, kırımdan geçen Ermeni halkının karşısında sergilediği tutumu ve Osmanlı Devleti’nin, kendinden ve dininden olmayan halklara karşı acımasız yüzünü ele aldım.
Ermeniler çok savunmasız ve yalnız kaldı. Romanlara sığmayacak trajediler yaşadı. Yaklaşık yüz yıl önce coğrafyamızda yaşanan bu trajediyi ele aldığım kadarıyla gün yüzüne çıkarıp yeni nesillerle buluşturmaya çalıştım. Romanın ismini ‘Ceviz Ağacı’ koymamın nedenine gelince; ceviz ağacının Ermeni halkı için kutsal iki yüzü vardır. Birinci yüzü uğursuzluk ve yok edici özelliğidir. Buna göre insanların suretlerinin ağacın kabuğuna yansıması sonucunda ölümün kaçınılmaz yüzüyle buluşacaklarıdır. İkinci yüzü ise, onları besleyen, gölgesiyle kavurucu güneşten koruyan, onları bir araya getirip yaşatan kutsallığa sahiptir. Bunlarla birlikte ceviz ağaçları onların geçmiş anılarının ve gelecek düşlerinin canlı tanığıdır.
2.CİLT TANITIM BÜLTENİ;
Bu roman, Sargis ve Nare'nin yitik aşklarının şahsında; Muş-Bitlis-Diyarbakır üçgeninde yaşayan bir halkın vatanından koparılma öyküsüdür. Bu romanda, Ermeni halkının yüzyıllardır üzerinde, acı tatlı hatıralarıyla yaşadığı vatanından koparılması için, dönülmez yolculuklara çıkarılmasını, yaşanan ölümcül sürgünün bitimsiz yollarda acı, ıstırap ve yok oluşa dönüştüğünü, aynı coğrafyada yaşayan diğer halkların tavır ve davranışlarını; en önemlisi de Osmanlı Devleti’nin sürgün kılıflı acımasız yüzü, onunla birlikte, 77 yıllık bir aşkın koparıldıkları coğrafyadaki trajik sonu kaleme alındı.
1893-95 yıllarında, Ermeni diyarlarında yaşanan kasırganın onları nasıl tarumar ettiği, sonrasında ise, bir silindir misali üzerlerinden geçen, "ferman" damgalı fırtınanın, onlardan geriye; yaşadıkları coğrafyanın kuytuluklarında sinmiş hatırlar ve yerlerini bilmedikleri yakınlarının kaybolan mezarları kaldı. "Pira Fate" olarak başkalaşıp, yollarına devam eden binlerce "Nare" ise yitip gittiler.
Şimdilerde dedelerinin hayallerini gerçekle buluşturmak adına Ararat'lar, halkların birlikte mücadelesiyle kurtuluşa ereceği inancıyla yollarına devam etmektedirler.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat