Yaşanabilir çevre, bütün dünyayı ilgilendiren küresel bir konudur. Ülkelerin kalkınma arzusu, sanayileşme ve kentleşmenin durdurulamaz bir hızla ilerlemesi, nüfusun giderek artışı, çeşitli çevre sorunlarını beraberinde getirmiştir. Ekonomik gelişmişlik ve ilerleme için gerçekleştirilen faaliyetler, çevre sorunlarına neden olurken bu durum aynı zamanda ekonomik bir külfet olarak geri dönmektedir. Dolayısıyla çevre konusu son derece karmaşık bileşenleri bünyesinde barındırmaktadır. Bu nedenledir ki çevre ve ekonomisine yönelik etki ve sonuçlar, ulusüstü kuruluşların, devletlerin ve yerel yönetimlerin etkin ve yerinde politikalar geliştirip uygulamasını zorunlu kılmaktadır.
Yaşanabilir çevre, bütün dünyayı ilgilendiren küresel bir konudur. Ülkelerin kalkınma arzusu, sanayileşme ve kentleşmenin durdurulamaz bir hızla ilerlemesi, nüfusun giderek artışı, çeşitli çevre sorunlarını beraberinde getirmiştir. Ekonomik gelişmişlik ve ilerleme için gerçekleştirilen faaliyetler, çevre sorunlarına neden olurken bu durum aynı zamanda ekonomik bir külfet olarak geri dönmektedir. Dolayısıyla çevre konusu son derece karmaşık bileşenleri bünyesinde barındırmaktadır. Bu nedenledir ki çevre ve ekonomisine yönelik etki ve sonuçlar, ulusüstü kuruluşların, devletlerin ve yerel yönetimlerin etkin ve yerinde politikalar geliştirip uygulamasını zorunlu kılmaktadır.