Bazen kendi duygularımızı hiçe sayarız, başkaları üzülmesin diyerek kendimizi en aşağılara çekmeyi bir görev biliriz. Oysaki bunu birkaç kere yaptığımızda artık kendimizden de vazgeçtiğimizi bilmeyiz. Bastırılmış duygular zamanla bizi okyanusun ortasında batmamak için savaşır hâle getirir. Kimimiz bu savaştan galip ayrılırken kimimizde yenik düşeriz.
Ancak ben demeyi öğrendiğimizde, kendimizi sevmeye ve önemsemeye başladığımızda durum değişir. Olaylar içinden çıkılamayacak bir hâl alıncaya dek beklemek yerine vakti zamanında bende buradayım demezsek eğer, sonrası bizi daha da çok yoracaktır. Tıpkı Sinem’in susması, Zehra’nın ise neden diye sorgulamak yerine kolay olanı tercih etmesi gibi…
Bazen kendi duygularımızı hiçe sayarız, başkaları üzülmesin diyerek kendimizi en aşağılara çekmeyi bir görev biliriz. Oysaki bunu birkaç kere yaptığımızda artık kendimizden de vazgeçtiğimizi bilmeyiz. Bastırılmış duygular zamanla bizi okyanusun ortasında batmamak için savaşır hâle getirir. Kimimiz bu savaştan galip ayrılırken kimimizde yenik düşeriz.
Ancak ben demeyi öğrendiğimizde, kendimizi sevmeye ve önemsemeye başladığımızda durum değişir. Olaylar içinden çıkılamayacak bir hâl alıncaya dek beklemek yerine vakti zamanında bende buradayım demezsek eğer, sonrası bizi daha da çok yoracaktır. Tıpkı Sinem’in susması, Zehra’nın ise neden diye sorgulamak yerine kolay olanı tercih etmesi gibi…