Kanunların ceza sorumluluğunu tam olarak kabul ettiği kişi; bilinci açık, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt edebilen, iradesi zaafa uğramamış olan kişidir. Ancak üzüntü, öfke gibi bazı heyecan halleri belirli bir seviyeye ulaştığı takdirde kişinin kusurluluğunu tamamen ortadan kaldırmamakla birlikte azalmasına neden olurlar. Bazı ülkelerde failin kusurluluğunda meydana gelen bu azalmaya hukuki önem atfedilmiş ve haksız tahrik kurumu ceza kanunlarının genel ve/veya özel hükümleri arasında düzenlenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun genel hükümleri arasında kusurluluğu azaltan nedenlerden biri olarak düzenlenen haksız tahrik kurumu, hukuk sistemimize 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesiyle dahil olmuştur.
Genel haksız tahrik hükmüne ihtiyaç olup olmadığı, bu hükmün hangi suçlar açısından uygulama alanı bulabileceği, tahrik fiili ile tepki suçu arasında bir orantı bulunmasına gerek bulunup bulunmadığı gibi hususlarda doktrinde tartışmalar bulunmaktadır. Ayrıca belirli ağırlığa ulaşmayan haksız fiillere tepki olarak işlenen kasten öldürme gibi ağır suçlarda, haksız tahrik hükmünün uygulanması, haksız tahrik kurumunun mevcudiyetinin bu yönüyle kamuoyunda tartışılır hale gelmesine neden olmaktadır.
Haksız tahrik kurumunun ihdası, hukuki esası ve maddi ceza hukukunun bazı kurumlarıyla birlikte uygulanması konusundaki bu hukuki tartışmaları aydınlatabilmek amacıyla, haksız tahrik kurumunun genel esasları, uygulanma şartları ve suç teorisinin bazı kurumları ile ilişkisi bu çalışma kapsamında ele alınmıştır.
Kanunların ceza sorumluluğunu tam olarak kabul ettiği kişi; bilinci açık, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt edebilen, iradesi zaafa uğramamış olan kişidir. Ancak üzüntü, öfke gibi bazı heyecan halleri belirli bir seviyeye ulaştığı takdirde kişinin kusurluluğunu tamamen ortadan kaldırmamakla birlikte azalmasına neden olurlar. Bazı ülkelerde failin kusurluluğunda meydana gelen bu azalmaya hukuki önem atfedilmiş ve haksız tahrik kurumu ceza kanunlarının genel ve/veya özel hükümleri arasında düzenlenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun genel hükümleri arasında kusurluluğu azaltan nedenlerden biri olarak düzenlenen haksız tahrik kurumu, hukuk sistemimize 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesiyle dahil olmuştur.
Genel haksız tahrik hükmüne ihtiyaç olup olmadığı, bu hükmün hangi suçlar açısından uygulama alanı bulabileceği, tahrik fiili ile tepki suçu arasında bir orantı bulunmasına gerek bulunup bulunmadığı gibi hususlarda doktrinde tartışmalar bulunmaktadır. Ayrıca belirli ağırlığa ulaşmayan haksız fiillere tepki olarak işlenen kasten öldürme gibi ağır suçlarda, haksız tahrik hükmünün uygulanması, haksız tahrik kurumunun mevcudiyetinin bu yönüyle kamuoyunda tartışılır hale gelmesine neden olmaktadır.
Haksız tahrik kurumunun ihdası, hukuki esası ve maddi ceza hukukunun bazı kurumlarıyla birlikte uygulanması konusundaki bu hukuki tartışmaları aydınlatabilmek amacıyla, haksız tahrik kurumunun genel esasları, uygulanma şartları ve suç teorisinin bazı kurumları ile ilişkisi bu çalışma kapsamında ele alınmıştır.