Kitap, üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde hareket kavramının ceza hukuku bakımından taşıdığı önem, tarihsel gelişime dayalı bir perspektifle ele alınmaya çalışılmıştır. Bununla beraber, yeni TCK ile ülkemizde de gelişmeye başlayan, kusur–kast ayrımı ve kastın suç sistematiği bakımından taşıdığı yapısal konumun analizine değinilmiştir. İkinci bölümde kastın, suçun maddi unsurlarıyla ilişkisi incelenmiştir.
Bu bağlamda, tabii nedensellik ile objektif isnadiyad arasındaki kavramsal farklılık, netice bakımından kastta bulunması gereken bilme unsurunun niteliği, kastın zamansal ve mekansal niteliği ve son olarak, kast ile hukuka aykırılık bilinci arasındaki kuramsal farklılıklara değinilmiştir.
Çalışmanın son bölümünde tipik netice bakımından kastın türleri incelenmiş olup, taammüdün hukuksal niteliği, birinci ve ikinci derecede doğrudan kast, olası kast, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda sübjektif unsurun niteliği ve kastın muhakemede ispatı sorunları incelenmiştir.
Kitap, üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde hareket kavramının ceza hukuku bakımından taşıdığı önem, tarihsel gelişime dayalı bir perspektifle ele alınmaya çalışılmıştır. Bununla beraber, yeni TCK ile ülkemizde de gelişmeye başlayan, kusur–kast ayrımı ve kastın suç sistematiği bakımından taşıdığı yapısal konumun analizine değinilmiştir. İkinci bölümde kastın, suçun maddi unsurlarıyla ilişkisi incelenmiştir.
Bu bağlamda, tabii nedensellik ile objektif isnadiyad arasındaki kavramsal farklılık, netice bakımından kastta bulunması gereken bilme unsurunun niteliği, kastın zamansal ve mekansal niteliği ve son olarak, kast ile hukuka aykırılık bilinci arasındaki kuramsal farklılıklara değinilmiştir.
Çalışmanın son bölümünde tipik netice bakımından kastın türleri incelenmiş olup, taammüdün hukuksal niteliği, birinci ve ikinci derecede doğrudan kast, olası kast, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda sübjektif unsurun niteliği ve kastın muhakemede ispatı sorunları incelenmiştir.