Bu kitap, sıradan bir tıp fakültesi öğrencisi olan Ernesto’nun, sadece vicdanının sesini dinlemesi ve kaderin onu doğru insanlarla karşılaştırması ile, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük devrimcilerinden birine nasıl dönüştüğü anlatıyor. Tüm ezilenlerin acısını yüreğinde nasıl hissettiğini, hissetmenin ötesinde üç kıtada nasıl savaştığını göreceksiniz.
Emperyalizme karşı tavizsiz duruşunu, sömürüsüz bir dünya için yaptığı fedakârlıkları ve bu uğurda hayatını dahi feda edişini okuyacaksınız.
Che’nin zor zamanlarında Nâzım Hikmet’in ona nasıl tercüman olduğu ve Nâzım’ın dizelerine nasıl sığındığını da ilk kez burada okuyacaksınız.
“Savaş çağrımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve silahlarımızı yerden almak için başka eller uzanacaksa, daha başkaları mitralyöz sesleriyle yeni bir savaş ve zafer haykırışları arasında ölülerimize ağıt yakacaksa, ölüm nereden gelirse gelsin, hoş geldi safa geldi.”
Bu kitap, sıradan bir tıp fakültesi öğrencisi olan Ernesto’nun, sadece vicdanının sesini dinlemesi ve kaderin onu doğru insanlarla karşılaştırması ile, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük devrimcilerinden birine nasıl dönüştüğü anlatıyor. Tüm ezilenlerin acısını yüreğinde nasıl hissettiğini, hissetmenin ötesinde üç kıtada nasıl savaştığını göreceksiniz.
Emperyalizme karşı tavizsiz duruşunu, sömürüsüz bir dünya için yaptığı fedakârlıkları ve bu uğurda hayatını dahi feda edişini okuyacaksınız.
Che’nin zor zamanlarında Nâzım Hikmet’in ona nasıl tercüman olduğu ve Nâzım’ın dizelerine nasıl sığındığını da ilk kez burada okuyacaksınız.
“Savaş çağrımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve silahlarımızı yerden almak için başka eller uzanacaksa, daha başkaları mitralyöz sesleriyle yeni bir savaş ve zafer haykırışları arasında ölülerimize ağıt yakacaksa, ölüm nereden gelirse gelsin, hoş geldi safa geldi.”