“...Madem siz kör bir inatla ve dizginlenemez bir ısrarla kararlısınız yukarı çıkmamaya. Gömmeli o zaman sizi, o derin deliğe. Şahsımın değil, sizin aşkınız mevcut deliliğe. Ve tekrar! Ulaşamaz hiçbir hayvan, o bayağı derinliğe...
Krallar yükseliyor ve krallar düşüyor. Güller ihanetleriyle alçaltıyor geceyi, şövalyeler ise sadakatleriyle kana buluyor tan vaktini. Kılıçlar köreliyor bedenlerde, kalkanlar kırılıyor şimşeklerin seyrinde. Muğlak krallar, eski prensler, müstakbel kraliçeler ve amansız generaller yüksek amaçları için her gün alçalırken; eskinin fahişesi çeviriyor kitapların yapraklarını...
Ve bir berduş, bilgece sözler ediyor soğuk gecede...
“Çiçekler ve Cesetler: Serinin ilk kitabının bitti sanılırken yeniden başlayan olaylarını aydınlatırken, yeni soru işaretleri de oluşturuyor. Okuyucuya sadece bir olaylar örgüsünün haricinde, yaşama dair olan birçok duygu ve düşünceyi de felsefi bir yaklaşım ile sunarken, bir gencin kaleminin ucunda can bulan koskoca bir Ortaçağ betimlemesini yapıyor.
Zaman zaman bir roman mı yoksa felsefe kitabı mı okuyorum dedirten kitap, edebiyat sahnesine yeni bir kahramanın ilk adım atışının habercisi olarak raflardaki yerini alırken, sizin de okumanızı bekliyor.”
Nuri Bilir
“...Madem siz kör bir inatla ve dizginlenemez bir ısrarla kararlısınız yukarı çıkmamaya. Gömmeli o zaman sizi, o derin deliğe. Şahsımın değil, sizin aşkınız mevcut deliliğe. Ve tekrar! Ulaşamaz hiçbir hayvan, o bayağı derinliğe...
Krallar yükseliyor ve krallar düşüyor. Güller ihanetleriyle alçaltıyor geceyi, şövalyeler ise sadakatleriyle kana buluyor tan vaktini. Kılıçlar köreliyor bedenlerde, kalkanlar kırılıyor şimşeklerin seyrinde. Muğlak krallar, eski prensler, müstakbel kraliçeler ve amansız generaller yüksek amaçları için her gün alçalırken; eskinin fahişesi çeviriyor kitapların yapraklarını...
Ve bir berduş, bilgece sözler ediyor soğuk gecede...
“Çiçekler ve Cesetler: Serinin ilk kitabının bitti sanılırken yeniden başlayan olaylarını aydınlatırken, yeni soru işaretleri de oluşturuyor. Okuyucuya sadece bir olaylar örgüsünün haricinde, yaşama dair olan birçok duygu ve düşünceyi de felsefi bir yaklaşım ile sunarken, bir gencin kaleminin ucunda can bulan koskoca bir Ortaçağ betimlemesini yapıyor.
Zaman zaman bir roman mı yoksa felsefe kitabı mı okuyorum dedirten kitap, edebiyat sahnesine yeni bir kahramanın ilk adım atışının habercisi olarak raflardaki yerini alırken, sizin de okumanızı bekliyor.”
Nuri Bilir