On dokuzuncu yüzyılın sona erişiyle birlikte toplumda ağır basan muhafazakârlığın yerini modernleşmenin aldığı bir "fin de siècle" dönemini çarpıcı biçimde temsil eden, Fransız edebiyatının aykırı yazarı Colette'ten eril bir dünyanın kadın gözüyle anlatıldığı sansasyonel bir ilişki üçgeni: Cicim...
Kırklı yaşlarının sonlarını süren Léa de Lonval ile kendisinden otuz yaş genç ve yakışıklı jigolo Cicim'in, aşkın ve nefretin sınırlarında gezinen, tutku dolu, zaman zaman ise anne-oğul ilişkisi içerisindelermişçesine şefkat yüklü birlikteliklerini konu eden bu eskimeyen yapıt, toplumsal normları yerle bir edecek ölçüde cüretkâr ve çalkantılı bir Paris panoraması çiziyor.
"Bağışla beni Cicim, birbirimizin peşi sıra ölmek zorundaymışız gibi sevdim seni."
On dokuzuncu yüzyılın sona erişiyle birlikte toplumda ağır basan muhafazakârlığın yerini modernleşmenin aldığı bir "fin de siècle" dönemini çarpıcı biçimde temsil eden, Fransız edebiyatının aykırı yazarı Colette'ten eril bir dünyanın kadın gözüyle anlatıldığı sansasyonel bir ilişki üçgeni: Cicim...
Kırklı yaşlarının sonlarını süren Léa de Lonval ile kendisinden otuz yaş genç ve yakışıklı jigolo Cicim'in, aşkın ve nefretin sınırlarında gezinen, tutku dolu, zaman zaman ise anne-oğul ilişkisi içerisindelermişçesine şefkat yüklü birlikteliklerini konu eden bu eskimeyen yapıt, toplumsal normları yerle bir edecek ölçüde cüretkâr ve çalkantılı bir Paris panoraması çiziyor.
"Bağışla beni Cicim, birbirimizin peşi sıra ölmek zorundaymışız gibi sevdim seni."