Cihad Risaleleri

Stok Kodu:
9786256394872
Boyut:
12x19.5
Sayfa Sayısı:
120
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
140,00TL
105,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,83TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786256394872
1330271
Cihad Risaleleri
Cihad Risaleleri
105.00

Bu eser, İskilipli Âtıf Mehmed Efendi’nin Balkan Harbi sırasında Beyanü’l-Hak dergisinde kaleme aldığı yazıları ile Şeyhülislâm Musa Kâzım ve Hasan Fehmi Efendilerin Birinci Dünya Savaşı’nda yazdıkları risalelerden meydana gelmektedir. Bu yazılarda Müslümanların yaşadığı topraklara yapılan saldırılara karşı, işgal ve hücumları bertaraf etmek amacıyla cihadın önemi ve hükmü izah edilmiştir. Aynı zamanda cihâdın ilan edilmesiyle birlikte Müslümanların mesuliyetleri ve cihâda katılmalarının hikmetleri anlatılmıştır.

“Cihâd fisebilillah Cenâb-ı Hak tarafından emrolunduğu için farz-ı ilâhiyyedir. Fakat cihâdın gerçekleşmesi, gerekli olan nafakaya, kisve, at, katır, şimendifer, vapur, donanma ve sair askeri teçhizatlar gibi birtakım önemli mühimmatlara bağlıdır. Şu hâlde farz-ı ilâhiyye olan cihâdın esas şartlarından olan bu gibi şeyleri hazırlamak ve geliştirmek dahî farz-ı ilâhiyye demektir.

Ey İslâmlar! … düşmanın kuvvet ve kesretini asla göz önüne almayıp bu konuda ancak Cenâb-ı Hakk’ın kudret ve kuvvetine dayanarak ve maksadın husûle gelmesi uğrunda ölümü hiç mertebesinde sayarak, dönülmez ve çevrilmez kat‘i bir azimle düşmana karşı arslanlar gibi saldırarak cihâd ediniz. Eğer böyle yaparsanız Allah’ın yardımı ile hem düşmana galip gelerek dünya maksadına ve hem de ahiret nimetlerine; cihâd ve gazilik için vaat buyurulan bunca ecir ve sevâba nâil olursunuz.” (İskilipli Âtıf Efendi)

 

“Eğer bugün dünyada mevcut İslâm kavimleri vaktiyle bu gibi Kur’an-ı Kerim’in hükümleri ile âmil olsa idiler şüphe yok ki hiçbir İslâm hükümeti istiklâlini kaybetmeyecek ve esaret tehlikesine ve zilletin zorluklarına giriftâr olmayacak ve her İslâm devleti kıyamete kadar hâkimiyetini kemâl-i şan ü şerefle muhafaza eyleyecek idi.” (Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi)

 

“Dîn-i İslâm cihâd için; saltanat etmek, vergi almak için değil, yalnız dünyada ve ahirette esaretten azâptan kurtarmak üzere meşru’dur, demiştir. Dîn-i İslâm, Allah’ın varlığını, birliğini, İslâmiyet’in büyüklüğünü göstermek ve insanlara yapılan zulüm ve işkenceyi kaldırıp yerine adâlet binâsını kurmak için cihâdı farz kılmıştır.” (Hasan Fehmi Efendi)

Bu eser, İskilipli Âtıf Mehmed Efendi’nin Balkan Harbi sırasında Beyanü’l-Hak dergisinde kaleme aldığı yazıları ile Şeyhülislâm Musa Kâzım ve Hasan Fehmi Efendilerin Birinci Dünya Savaşı’nda yazdıkları risalelerden meydana gelmektedir. Bu yazılarda Müslümanların yaşadığı topraklara yapılan saldırılara karşı, işgal ve hücumları bertaraf etmek amacıyla cihadın önemi ve hükmü izah edilmiştir. Aynı zamanda cihâdın ilan edilmesiyle birlikte Müslümanların mesuliyetleri ve cihâda katılmalarının hikmetleri anlatılmıştır.

“Cihâd fisebilillah Cenâb-ı Hak tarafından emrolunduğu için farz-ı ilâhiyyedir. Fakat cihâdın gerçekleşmesi, gerekli olan nafakaya, kisve, at, katır, şimendifer, vapur, donanma ve sair askeri teçhizatlar gibi birtakım önemli mühimmatlara bağlıdır. Şu hâlde farz-ı ilâhiyye olan cihâdın esas şartlarından olan bu gibi şeyleri hazırlamak ve geliştirmek dahî farz-ı ilâhiyye demektir.

Ey İslâmlar! … düşmanın kuvvet ve kesretini asla göz önüne almayıp bu konuda ancak Cenâb-ı Hakk’ın kudret ve kuvvetine dayanarak ve maksadın husûle gelmesi uğrunda ölümü hiç mertebesinde sayarak, dönülmez ve çevrilmez kat‘i bir azimle düşmana karşı arslanlar gibi saldırarak cihâd ediniz. Eğer böyle yaparsanız Allah’ın yardımı ile hem düşmana galip gelerek dünya maksadına ve hem de ahiret nimetlerine; cihâd ve gazilik için vaat buyurulan bunca ecir ve sevâba nâil olursunuz.” (İskilipli Âtıf Efendi)

 

“Eğer bugün dünyada mevcut İslâm kavimleri vaktiyle bu gibi Kur’an-ı Kerim’in hükümleri ile âmil olsa idiler şüphe yok ki hiçbir İslâm hükümeti istiklâlini kaybetmeyecek ve esaret tehlikesine ve zilletin zorluklarına giriftâr olmayacak ve her İslâm devleti kıyamete kadar hâkimiyetini kemâl-i şan ü şerefle muhafaza eyleyecek idi.” (Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi)

 

“Dîn-i İslâm cihâd için; saltanat etmek, vergi almak için değil, yalnız dünyada ve ahirette esaretten azâptan kurtarmak üzere meşru’dur, demiştir. Dîn-i İslâm, Allah’ın varlığını, birliğini, İslâmiyet’in büyüklüğünü göstermek ve insanlara yapılan zulüm ve işkenceyi kaldırıp yerine adâlet binâsını kurmak için cihâdı farz kılmıştır.” (Hasan Fehmi Efendi)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat