Dervişler, hakikaten “vâr” olmak için eğreti benlikten soyunmak gerektiğine inanırlardı. Bu inancın gereği olarak da kefen misali uzun bir elbise/tennûre giyerlerdi. Cepsiz, yakasız, yensiz olan bu elbise içinde bir şey taşıyamayacaklarından, bellerine “cilbend” denen küçük bir çanta takarlardı.
Biz de Sırrî Kalender’in üzerinde taşıdığı bazı nutukları Cilbend adını verdiğimiz bu kitapta bir araya getirdik. Bâtınî bir neşvenin ilhamlarıyla dolu olan Cilbend-i Sırrî’de ne ararsanız bulunur, derde dermandan gayrı…
Dervişler, hakikaten “vâr” olmak için eğreti benlikten soyunmak gerektiğine inanırlardı. Bu inancın gereği olarak da kefen misali uzun bir elbise/tennûre giyerlerdi. Cepsiz, yakasız, yensiz olan bu elbise içinde bir şey taşıyamayacaklarından, bellerine “cilbend” denen küçük bir çanta takarlardı.
Biz de Sırrî Kalender’in üzerinde taşıdığı bazı nutukları Cilbend adını verdiğimiz bu kitapta bir araya getirdik. Bâtınî bir neşvenin ilhamlarıyla dolu olan Cilbend-i Sırrî’de ne ararsanız bulunur, derde dermandan gayrı…