“2021’in en dikkat çekici kitabı” olmaya aday. Okuduğunuza değecek, okuduklarınıza dokunacak niteliğe sahip.
“Okurken zamanın su gibi akıp gittiği bu kitapta, Erhan Arda, dünya sisteminin dünü ve bugününe hakîm kavramların felsefi boyutlarını ele almış ve gelecekteki dünyanın şekillenişinin "Çin Hapşırığı" üzerinden olacağını çok başarılı bir şekilde analiz etmiş. Kitabı okumaya başladığınızda, sonunu görmeden elinizden bırakamayacaksınız.”
Prof. Dr. Ömer Göksel İşyar
Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler
“Zihnimizde ve dünyanın her yerinde, bir şey, modanın en belirgin özelliği gibi “Vizyon”a oturuyor.” Sloganıyla içini anlatıyor.
Modanın hayatımızın her yerini işgal ettiğini, sağlık bilimlerinden, psikolojiden, fizik bilimine, iktisada, siyasete, uluslararası ticarete, sosyolojiye kadar tüm bilimlerin ve alanların moda ile ilgili olduğunu hatta tam merkezlerine oturduğunu, söylemlerin, çalışmaların ve davranışların modaya göre şekillendiğini ya da moda haline getirilmeye çalışıldığını açıklıyor.
Corona virüsü sebebiyle dünyada yaşam şeklinde değişiklikler meydana geldi. Büyük ölçekte ekonomik ve yönetimsel değişimler söz konusu. Bu durum tüm dünyada “zor”lu, yeni bir dönemin adımını oluşturacaktır. Tüm bağlarımızı yeniden şekillendirmektedir.
İtalyanların savunduğu “Slow Food" hareketiyle yavaş ye, yaşamın tadını çıkar, her şeyi yavaş ve hazzına vararak tüket politikası karşısında, dünyanın çoğunluğunun kabul ettiği ve “Fast Food” hızlı ye, hızlı yaşa, hızlı tüket politikası çarpışıyor.
Fakat her şeyden önemlisi bütün işlerin şu sonuçta kilitlendiğini anlatmak istiyor: “Aslında zihnimizde ve dünyanın her yerinde bir şey, modanın en belirgin özelliği gibi, “Vizyon”a oturuyor.”
“2021’in en dikkat çekici kitabı” olmaya aday. Okuduğunuza değecek, okuduklarınıza dokunacak niteliğe sahip.
“Okurken zamanın su gibi akıp gittiği bu kitapta, Erhan Arda, dünya sisteminin dünü ve bugününe hakîm kavramların felsefi boyutlarını ele almış ve gelecekteki dünyanın şekillenişinin "Çin Hapşırığı" üzerinden olacağını çok başarılı bir şekilde analiz etmiş. Kitabı okumaya başladığınızda, sonunu görmeden elinizden bırakamayacaksınız.”
Prof. Dr. Ömer Göksel İşyar
Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler
“Zihnimizde ve dünyanın her yerinde, bir şey, modanın en belirgin özelliği gibi “Vizyon”a oturuyor.” Sloganıyla içini anlatıyor.
Modanın hayatımızın her yerini işgal ettiğini, sağlık bilimlerinden, psikolojiden, fizik bilimine, iktisada, siyasete, uluslararası ticarete, sosyolojiye kadar tüm bilimlerin ve alanların moda ile ilgili olduğunu hatta tam merkezlerine oturduğunu, söylemlerin, çalışmaların ve davranışların modaya göre şekillendiğini ya da moda haline getirilmeye çalışıldığını açıklıyor.
Corona virüsü sebebiyle dünyada yaşam şeklinde değişiklikler meydana geldi. Büyük ölçekte ekonomik ve yönetimsel değişimler söz konusu. Bu durum tüm dünyada “zor”lu, yeni bir dönemin adımını oluşturacaktır. Tüm bağlarımızı yeniden şekillendirmektedir.
İtalyanların savunduğu “Slow Food" hareketiyle yavaş ye, yaşamın tadını çıkar, her şeyi yavaş ve hazzına vararak tüket politikası karşısında, dünyanın çoğunluğunun kabul ettiği ve “Fast Food” hızlı ye, hızlı yaşa, hızlı tüket politikası çarpışıyor.
Fakat her şeyden önemlisi bütün işlerin şu sonuçta kilitlendiğini anlatmak istiyor: “Aslında zihnimizde ve dünyanın her yerinde bir şey, modanın en belirgin özelliği gibi, “Vizyon”a oturuyor.”