Mahzundu zevalinde bütün bir ümmet, mahzundu gurûbunla bu cennet vatan. Sen çınarın en heybetli dalıydın, uyanamadı millet gaflet rüyasından, yürüyemedi arkandan. Sen vardın Nakşi Tekkeleri yârdı, Şâzelî Astâneleri hâldı, Rûffâi Zaviyeleri kârdı. Sen köklerinden aldığın o mâneviyat ile kudretli onlar senin himayen ile heybetli idi.
Medine-i Münevvere idin sevdan. Sen ki ey Ulu Hakan Cennet Mekân Abdülhamid Han,
Saltanatın Saltanat-ı Muhammediyye ile handan. Sen ümmetin halifesi, mülkün sultanı, teb'anın babası idin. Gayretin dini mübin-i İslâm için, himayen ehl-i sünnet için, cehdin vatanının evladları içindi.
Anlamadık seni ey şefkatli Sultan, ey âdil melik, ey müminlerin zineti...
Sen bu ümmet ve vatan için bir âli himaye, niceleri ise bizden olmayanları…
Mahzundu zevalinde bütün bir ümmet, mahzundu gurûbunla bu cennet vatan. Sen çınarın en heybetli dalıydın, uyanamadı millet gaflet rüyasından, yürüyemedi arkandan. Sen vardın Nakşi Tekkeleri yârdı, Şâzelî Astâneleri hâldı, Rûffâi Zaviyeleri kârdı. Sen köklerinden aldığın o mâneviyat ile kudretli onlar senin himayen ile heybetli idi.
Medine-i Münevvere idin sevdan. Sen ki ey Ulu Hakan Cennet Mekân Abdülhamid Han,
Saltanatın Saltanat-ı Muhammediyye ile handan. Sen ümmetin halifesi, mülkün sultanı, teb'anın babası idin. Gayretin dini mübin-i İslâm için, himayen ehl-i sünnet için, cehdin vatanının evladları içindi.
Anlamadık seni ey şefkatli Sultan, ey âdil melik, ey müminlerin zineti...
Sen bu ümmet ve vatan için bir âli himaye, niceleri ise bizden olmayanları…