Cıs

Stok Kodu:
9786257650021
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
104
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2022-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%23 indirimli
110,00TL
84,70TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,35TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786257650021
855881
Cıs
Cıs
84.70

Herkesin sakındığı gözde kusura bahane diye gösterilen bir kısa çöp, kimse bıraktığı yerde bulamıyor üstüne titrediğini. Kadim sırrı açık etmiyor kuşlar, çocuklar en iyi yanılmayı biliyorlar hâlâ. Ama neyse ki kokular var, yüzü kırışmayan bazı duygular. Sonra sanrı ve zehir, ölüm ile toprak, hem de bir ağaca dönüşerek. Balyoz mu ezip un ufak eden bizi, bir çift göz mü yoksa? Artık yanımızda olmasalar da görebilir miyiz sevdiklerimizi hızla dönen atlıkarıncada?

“Cıs” Hakan Sarıpolat’ın, okuru usul usul sarıp sarmalayan ve sonunda sarsmaktan geri durmayan öykülerinin bir toplamı. Gerçekle düşün birbirine karıştığı, didikleyen, soran ve şaşırtan öyküler.

“Kapı önündeki köpek beni görünce ayaklanıp rahatını bozduğumu belli edercesine homurdandı. Uzunca gerindikten sonra eski yerine gömülüp uyumaya devam etti. Karın sert ayazı suratımı bıçak gibi kesiyordu. Paltomun yakasını kaldırıp köye baktım. Ayın ölgün ışığı evlerin kararmış suratlarında titreşiyordu. Bir süre hiç kımıldamadan dinledim. Kahvedekilerin küfürleri ve birbirine çarpan dalların sesleri arasından aradığım sesi buluverdim. Ormandan geliyordu. Karları gıcırtıyla ezerek yürümeye başladım.”

Herkesin sakındığı gözde kusura bahane diye gösterilen bir kısa çöp, kimse bıraktığı yerde bulamıyor üstüne titrediğini. Kadim sırrı açık etmiyor kuşlar, çocuklar en iyi yanılmayı biliyorlar hâlâ. Ama neyse ki kokular var, yüzü kırışmayan bazı duygular. Sonra sanrı ve zehir, ölüm ile toprak, hem de bir ağaca dönüşerek. Balyoz mu ezip un ufak eden bizi, bir çift göz mü yoksa? Artık yanımızda olmasalar da görebilir miyiz sevdiklerimizi hızla dönen atlıkarıncada?

“Cıs” Hakan Sarıpolat’ın, okuru usul usul sarıp sarmalayan ve sonunda sarsmaktan geri durmayan öykülerinin bir toplamı. Gerçekle düşün birbirine karıştığı, didikleyen, soran ve şaşırtan öyküler.

“Kapı önündeki köpek beni görünce ayaklanıp rahatını bozduğumu belli edercesine homurdandı. Uzunca gerindikten sonra eski yerine gömülüp uyumaya devam etti. Karın sert ayazı suratımı bıçak gibi kesiyordu. Paltomun yakasını kaldırıp köye baktım. Ayın ölgün ışığı evlerin kararmış suratlarında titreşiyordu. Bir süre hiç kımıldamadan dinledim. Kahvedekilerin küfürleri ve birbirine çarpan dalların sesleri arasından aradığım sesi buluverdim. Ormandan geliyordu. Karları gıcırtıyla ezerek yürümeye başladım.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat