Hızla değişmekte ve gelişmekte olan dünyada; farklı ülkelerde bulunan işletme veya bireylerin de birbirlerinden yapacağı alışveriş hızlı bir şekilde artmakta, aynı zamanda uluslararası ekonomik ilişkilerin gelişmesi, teşviklerin artırılması, vize muafiyetlerinin ve ithalat vergilerinin askıya alınması veya kaldırılması dolayısıyla ticari faaliyetler de ülke sınırlarını aşan bir seviyeye ulaşmaktadır. Bunlara ilave olarak taşıma sektöründe kullanılan taşıtların da teknik bakımdan güçlendirilmesi ve güvenli hale getirilmesiyle birlikte sınır aşan taşımalar söz konusu olmakta ve eşyaların daha kısa sürede, ekonomik ve daha hızlı bir şekilde ilgilisine teslimi sağlanmaktadır.
Bütün bu gelişmeler, taraf devletlere yeknesak hukuk kuralları getiren CMR Konvansiyonu ile birlikte bir düzene konulmuş ve Konvansiyon'a tabi taşımalarda eşyanın hasara uğraması sonucu farklı ülke mevzuatlarına tabi olmadan yapılması gereken işlemler ve elde edilebilecek tazminat miktarları belirlenebilir olmuştur. Her ne kadar Konvansiyon yeknesaklık sağlamak amacıyla getirilmiş ise de bazı durumlarda Konvansiyon'un açık bir düzenleme içermediği alanlarda karar verme yetkisi ic hukuk kurallarına bırakıldığı için uluslararası doktrinde ve mahkeme kararlarında farklılıklar görülmektedir. Söz konusu farklılıkların incelenerek birbiri arasında uyum sağlanması gerekmektedir.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Doktora Programı kapsamında doktora tezi olarak hazırlanan bu çalışma, uluslararası kara taşımacılığına ilişkin düzenlemeler içeren CMR Konvansiyonu ile TTK hükümlerini karşılaştırarak yapılan incelemeyi konu edinmektedir. Konvansiyon ve TTK hükümleri birlikte incelenirken, önem arz eden konular değerlendirilmiş ve çeşitli ülke mahkeme kararları ile doktrin goruslerine yer verilmiştir. Konvansiyon ve TTK arasında ortaya çıkan bazı farklılıklarla ilgili Konvansiyon'a uyumlu pozitif cozumler üretilmeye calısılmıstır.
Hızla değişmekte ve gelişmekte olan dünyada; farklı ülkelerde bulunan işletme veya bireylerin de birbirlerinden yapacağı alışveriş hızlı bir şekilde artmakta, aynı zamanda uluslararası ekonomik ilişkilerin gelişmesi, teşviklerin artırılması, vize muafiyetlerinin ve ithalat vergilerinin askıya alınması veya kaldırılması dolayısıyla ticari faaliyetler de ülke sınırlarını aşan bir seviyeye ulaşmaktadır. Bunlara ilave olarak taşıma sektöründe kullanılan taşıtların da teknik bakımdan güçlendirilmesi ve güvenli hale getirilmesiyle birlikte sınır aşan taşımalar söz konusu olmakta ve eşyaların daha kısa sürede, ekonomik ve daha hızlı bir şekilde ilgilisine teslimi sağlanmaktadır.
Bütün bu gelişmeler, taraf devletlere yeknesak hukuk kuralları getiren CMR Konvansiyonu ile birlikte bir düzene konulmuş ve Konvansiyon'a tabi taşımalarda eşyanın hasara uğraması sonucu farklı ülke mevzuatlarına tabi olmadan yapılması gereken işlemler ve elde edilebilecek tazminat miktarları belirlenebilir olmuştur. Her ne kadar Konvansiyon yeknesaklık sağlamak amacıyla getirilmiş ise de bazı durumlarda Konvansiyon'un açık bir düzenleme içermediği alanlarda karar verme yetkisi ic hukuk kurallarına bırakıldığı için uluslararası doktrinde ve mahkeme kararlarında farklılıklar görülmektedir. Söz konusu farklılıkların incelenerek birbiri arasında uyum sağlanması gerekmektedir.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Doktora Programı kapsamında doktora tezi olarak hazırlanan bu çalışma, uluslararası kara taşımacılığına ilişkin düzenlemeler içeren CMR Konvansiyonu ile TTK hükümlerini karşılaştırarak yapılan incelemeyi konu edinmektedir. Konvansiyon ve TTK hükümleri birlikte incelenirken, önem arz eden konular değerlendirilmiş ve çeşitli ülke mahkeme kararları ile doktrin goruslerine yer verilmiştir. Konvansiyon ve TTK arasında ortaya çıkan bazı farklılıklarla ilgili Konvansiyon'a uyumlu pozitif cozumler üretilmeye calısılmıstır.