Dr. Maria Montessori eserlerinde eğitim üzerine yapılagelen tartışmaların ötesine geçerek “çocuğu tanımanın ve sevmenin yeni bir yolu”nu araştırıyor.
Montessori bu kitabında çocuğun doğasını tanımlıyor ve çocuğun öğrenme ihtiyacı etrafında odaklanan Montessori Eğitim Modeli hakkında etraflıca bilgi veriyor. Yöntemini ve Montessori materyallerini nasıl geliştirdiğinin hikâyesini hoş anekdotlarla anlatıyor.
Montessori, yönteminin genel prensipleri bir kez kavrandığında pratiğe uygulanmasının son derece basit olacağını ifade ediyor. Disiplin sağlamak uğruna nefes tüketen öğretmenlerin döneminin kapandığına, sözel direktiflerin yerini “gelişim materyallerinin” aldığına işaret ediyor. Bu materyaller çocuğa “kendi çabasıyla kendi başına öğrenme” fırsatı veriyor. Öğretmense çocuğun kendiliğinden ilerleyen çalışmasının gözetmeni görevini üstleniyor.
“Bu çalışmanın İtalyanca üçüncü basımı yayımlanırken çalışmalarımın henüz başında yazdıklarımın yeniden basılmasını haklı göstermeye çalışmıştım. Şimdi, kırk iki yıl sonra, bu basımın yayımlanması konusunda kendimi mazur gösterme gereksinimini daha da fazla hissediyorum. Amacım hep aynıydı, ancak çalışmalarımın gelişimi ve okullarımızdaki çocuklardan öğrendiklerimiz sonucunda ulaştığımız neticeler en içten beklentilerimizin bile ötesine geçti. (...) Zaman ilerledikçe bilimde ve bizim çalışmalarımızda da büyük ilerlemeler yaşandı; bununla birlikte ilkelerimizin doğrulandığını gördük. İnsanoğlunun, öncelikle barış ve birlik konusundaki sorunlarını, dikkat ve çabamızı, çocuğun keşfedilmesine ve çocuğun oluşumu sırasında ortaya çıkan insan kişiliğinin büyük potansiyelini geliştirmeye yönelterek çözebileceğimize olan inancımızda yanılmadığımızı gördük.”
Dr. Maria Montessori eserlerinde eğitim üzerine yapılagelen tartışmaların ötesine geçerek “çocuğu tanımanın ve sevmenin yeni bir yolu”nu araştırıyor.
Montessori bu kitabında çocuğun doğasını tanımlıyor ve çocuğun öğrenme ihtiyacı etrafında odaklanan Montessori Eğitim Modeli hakkında etraflıca bilgi veriyor. Yöntemini ve Montessori materyallerini nasıl geliştirdiğinin hikâyesini hoş anekdotlarla anlatıyor.
Montessori, yönteminin genel prensipleri bir kez kavrandığında pratiğe uygulanmasının son derece basit olacağını ifade ediyor. Disiplin sağlamak uğruna nefes tüketen öğretmenlerin döneminin kapandığına, sözel direktiflerin yerini “gelişim materyallerinin” aldığına işaret ediyor. Bu materyaller çocuğa “kendi çabasıyla kendi başına öğrenme” fırsatı veriyor. Öğretmense çocuğun kendiliğinden ilerleyen çalışmasının gözetmeni görevini üstleniyor.
“Bu çalışmanın İtalyanca üçüncü basımı yayımlanırken çalışmalarımın henüz başında yazdıklarımın yeniden basılmasını haklı göstermeye çalışmıştım. Şimdi, kırk iki yıl sonra, bu basımın yayımlanması konusunda kendimi mazur gösterme gereksinimini daha da fazla hissediyorum. Amacım hep aynıydı, ancak çalışmalarımın gelişimi ve okullarımızdaki çocuklardan öğrendiklerimiz sonucunda ulaştığımız neticeler en içten beklentilerimizin bile ötesine geçti. (...) Zaman ilerledikçe bilimde ve bizim çalışmalarımızda da büyük ilerlemeler yaşandı; bununla birlikte ilkelerimizin doğrulandığını gördük. İnsanoğlunun, öncelikle barış ve birlik konusundaki sorunlarını, dikkat ve çabamızı, çocuğun keşfedilmesine ve çocuğun oluşumu sırasında ortaya çıkan insan kişiliğinin büyük potansiyelini geliştirmeye yönelterek çözebileceğimize olan inancımızda yanılmadığımızı gördük.”