Kafka’yı anımsarken; “Ocak 2020 tarihinde Çin’in Wuhan kentinde bir salgın başlar. İlk bakışta bir zoonoz (hayvan bağımlı) olduğunu zannettiğimiz bilahare SARS-CoV-2 adı verilen bir Coronavirus bu salgına sebep olmuştur. Klasik olarak hayvan ve coğrafya bağımlı virüsler pandemi yapmaz. Haftalar ilerlediğinde burada bir şeylerin farklı olduğu anlaşılır. Bu Coronavirus yarasa kaynaklı akrabalarından çok farklıdır; bu çok büyük davranış farkı ise hepi topu beş amino asitlik bir eklentiye bağlanır. Franz Kafka (1883-1924) sosyal ve bürokratik otoritelerin insanı kendisine ne denli yabancılaştırabileceğini betimlemiştir. Bu durum İngiliz dilinde “Kafkaesque” terimi ile anlatılır; yani insanın kendisini suçlu hissettiği, muhakeme yeteneğini ve oryantasyonunu yitirdiği bir durumdur... Dilimizde ise kadim “mankurt” terimi bu durumu anlatır. Mankurt’laştırmak insanı bilinçsiz bir köle haline getirmektir.
Kafka’yı anımsarken; “Ocak 2020 tarihinde Çin’in Wuhan kentinde bir salgın başlar. İlk bakışta bir zoonoz (hayvan bağımlı) olduğunu zannettiğimiz bilahare SARS-CoV-2 adı verilen bir Coronavirus bu salgına sebep olmuştur. Klasik olarak hayvan ve coğrafya bağımlı virüsler pandemi yapmaz. Haftalar ilerlediğinde burada bir şeylerin farklı olduğu anlaşılır. Bu Coronavirus yarasa kaynaklı akrabalarından çok farklıdır; bu çok büyük davranış farkı ise hepi topu beş amino asitlik bir eklentiye bağlanır. Franz Kafka (1883-1924) sosyal ve bürokratik otoritelerin insanı kendisine ne denli yabancılaştırabileceğini betimlemiştir. Bu durum İngiliz dilinde “Kafkaesque” terimi ile anlatılır; yani insanın kendisini suçlu hissettiği, muhakeme yeteneğini ve oryantasyonunu yitirdiği bir durumdur... Dilimizde ise kadim “mankurt” terimi bu durumu anlatır. Mankurt’laştırmak insanı bilinçsiz bir köle haline getirmektir.