Altıparmak Dağları'nın avcuna gömülmüş, bekliyor öksüz, köksüz Çukur. Ölmüşüçok, gidenlerden dönmüşü yok: En kalabalık meydan kabristan. Ölülerhatırlanmak, diriler deprem bekliyor.Berrin Karakaş ihanetin, bekleyişin, kötülüğün, ümitsiz aşklarınsarstığı Çukur'da, bizi bir sarmalın içine; cevapsız soruların, sonuçsuz hesaplaşmaların, beyhude beklentilerin ve şifasız acıların tam ortasınasürüklüyor. Bir mucize gerek. Ve bir bela, bir kurban. Belalar ve mucizeler yan yana yürüyor Çukur'da.
Altıparmak Dağları'nın avcuna gömülmüş, bekliyor öksüz, köksüz Çukur. Ölmüşüçok, gidenlerden dönmüşü yok: En kalabalık meydan kabristan. Ölülerhatırlanmak, diriler deprem bekliyor.Berrin Karakaş ihanetin, bekleyişin, kötülüğün, ümitsiz aşklarınsarstığı Çukur'da, bizi bir sarmalın içine; cevapsız soruların, sonuçsuz hesaplaşmaların, beyhude beklentilerin ve şifasız acıların tam ortasınasürüklüyor. Bir mucize gerek. Ve bir bela, bir kurban. Belalar ve mucizeler yan yana yürüyor Çukur'da.